4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3071 Karar No: 2018/5572 Karar Tarihi: 20.09.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3071 Esas 2018/5572 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/3071 E. , 2018/5572 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... ve ölü davalı ... aleyhine 07/10/2010 ve 20/06/2011 tarihlerinde verilen dilekçeler ile manevi tazminat ve kararın yayınlanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili ile asıl davalı ve birleşen dava davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava ve birleşen dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... vekili ile davalı ve birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi (1086 sayılı HUMK 73. maddesi) “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmünü düzenlemektedir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre, birleşen davada dava dilekçesinin birleşen dava davalısı ..."ya tebliğ edilmediği, mahkemece usulüne uygun tebliğ sağlanmadan yargılamaya devam olunarak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece, birleşen dava davalısına usulüne uygun olarak birleşen dosyanın dava dilekçesi tebliğ edilerek hakkında açılmış bulunan yargılama ile ilgili bilgi verilmesi, açıklama ve ispat hakkı tanınması gerekirken iddia ve savunma hakları kısıtlanarak yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.