6. Ceza Dairesi 2017/3703 E. , 2018/5783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma suç isnadından dönüşen dolandırıcılık
HÜKÜM : Suça konu aracın teslimine, beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 13/11/2017 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Cumhuriyet Savcısının ve katılan ... vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümleri ile katılan vekilinin ayrıca suça konu 34 LG 2480 plakalı otomobilin müvekkiline teslimine yönelik; sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanlarının ise, sanıklar haklarında kurulan mahkumiyet kararına karşı açtıkları temyiz davalarının incelenmesinde;
Sanıkların, dolandırıcılık suçunu gerçekleştirirken, mağduru, sattığı aracın bedelini ödemek bahanesi ile önce sanık ..."in işyerine götürdükleri, burada 15 dakika kalındıktan sonra İşbankası Mecideyeköy Şubesinin önünde arabanın içerisinde 1,5 saat beklettikleri, sonra tekrar işyerine götürmeleri suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçunu işlediklerinin iddia edilmesi nedeniyle, anılan suçtan sanıklar hakkında zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiş;
Sanık ..."ın UYAP"dan elde edilen adli sicil kayıtlarında yer alan Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi 13.09.2011 gün 2009/18 Esas ve 2011/197 karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış;
Katılanın sahibi bulunduğu aracı satmak amacıyla internete ilan verdiği, sanık ..."ın diğer sanıklar ... ve ..."in bilgisi dahilinde aracın alımı satımı konusunda katılan ile anlaştığı, katılanın, .... Noterliğinden aracı satmak üzere sanık ..."a vekaletname verdiği, parasını almak isteyen katılanın bir kısım sanıklar tarafından oyalanırken sanık ..."in diğer sanık ... ile irtibata geçip aracın satışının ayarlanmasını istediği, sanık ..."in de, ... adlı işyeri sahibi beraat eden sanık ... ile aracın satışı konusunda anlaştığı, sanık ..."ın suça konu aracı sanık ..."in işçisi beraat eden sanık ..."a noterden devrinin yapılarak satılması şeklinde gelişen eylemde, Noterliğin, TCK.nın 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmayıp bir kamu hizmeti olması nedeniyle TCK.nın 157/1. maddesi uyarınca hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar ..., ..., ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..."in dolandırıcılık suçu kapsamında ele geçirdikleri mağdura ait suça konu ... plakalı 2014 model mercedes-benz marka aracın, suç tarihindeki gerçek piyasa değeri belirlenip satış bedeli olan 43.600 Euro ile oranlaması yapılarak arada açık bir nispetsizlik olup olmadığı saptandıktan sonra aracı satın alan sanıklar ... ve ..."ın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 165/1 maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip duruşmaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253/1. madde ve fıkraları gereği tehdit (TCK.nın 157/1) suçunun “uzlaştırma” hükümleri kapsamına dahil edilmiş olması nedeniyle, yöntemine uygun olarak uzlaştırma işlemlerinin yapılarak sanıklar ..., ..., ... ve ..."in hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-(1) nolu bozmadaki hususlar yerine getirildikten sonra katılan ... vekilinin suça konu ... plakalı otomobilinin müvekkiline teslimiyle ilgili talebinin değerlendirilmesi lüzumu,
4- Uygulamaya göre de;
a- 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81.maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
b- Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan ... vekilinin ve sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıklar ..., ..., ..., ..."in kazanılmış hakkının korunmasına, 25.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.