Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/4003
Karar No: 2021/3603
Karar Tarihi: 27.10.2021

Danıştay 13. Daire 2021/4003 Esas 2021/3603 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4003
Karar No:2021/3603


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
[...]- UETS

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurumu
[...]- UETS
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ulusal petrol stok yükümlülüğünün yerine getirilmediğinden bahisle, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca 37.500,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; 5015 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile lisans sahiplerinin ulusal petrol stoku kapsamındaki yükümlülüklerinin kurala bağlandığı, lisans sahiplerinin tutmakla yükümlü oldukları petrol stoku ile ulusal stokun tamamlayıcı kısmının edinimi ve finansmanı kapsamında gelir payı ödemelerine ilişkin izleme ve denetim faaliyetlerine dair usul ve esasların Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 01/01/2018 tarihinden itibaren uygulamaya geçilecek şekilde gerçekleştirilmesinin kararlaştırdığı, 27/07/2017 tarih ve 7204-9 sayılı "Stok İzleme Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kurul Kararı" uyarınca lisans sahiplerinden birtakım bildirimleri web hizmeti aracılığıyla Kuruma bildirme yükümlülüğünün getirildiği, zorunlu petrol stokuna ilişkin alınan verilerin incelenmesi neticesinde 2018 yılının Mart ayında ulusal petrol stoku kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketten bahse konu ay için yazılı açıklamanın talep edildiği, Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile eki olan belgeler üzerinde yapılan incelemede, Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı yazısı eki "Yerine Getirilmeyen Zorunlu Petrol Stoku Yükümlülük Detay Tablosu"na göre davacı şirket tarafından 2018 yılı Mart ayında 06/03/2018-13/03/2018 tarihleri arasında tutulmayan 8 günlük toplam ulusal stok miktarının 4.461 ton olduğu, dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin 2018 yılı Mart ayında ulusal petrol stoku kapsamındaki yükümlülüğünü yerine getirmediğinin tespit edildiği, dağıtım lisansı sahibi davacı şirketin denetime konu olan fiilinin, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında yer almadığı; bu durumda, yapılan tespitlerle tutmakla yükümlü olduğu ulusal petrol stok yükümlüğünü yerine getirmediği sabit olan davacı şirket hakkında 37.500,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, eylem tarihinde yürürlükte olmayan Kanun maddesine göre işlem yapıldığı, davalı idarece denetimin Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, sistemsel verilerle hareket edilerek ve gerekçe açıklanmadan idari para cezası verildiği, verilen cezanın ölçülülük ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile duruşma yapılmadan verilen Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de Anayasa’nın 141. maddesinde düzenlenen "yargılamanın açık ve duruşmalı" yapılması ilkesidir. Yargılamanın açıklığı ilkesinin amacı, yargısal mekanizmanın işleyişini kamu denetimine açarak yargılama faaliyetinin saydamlığını güvence altına almak ve yargılamada keyfiliği önlemektir. Bu yönüyle, hukuk devletini gerçekleştirmenin en önemli araçlarından biridir.
Adil yargılanma hakkının düzenlendiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesindeki “aleni yargılamanın” varlığı, zorunlu olarak “sözlü yargılama” hakkını da içerir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı; üçüncü fıkrasında, duruşma talebinin, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Anılan maddeye göre, taraflardan birinin isteği üzerine, duruşma yapıldıktan sonra uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı vekili tarafından dava konusu Kurul kararının iptali istemiyle verilen ve 15/11/2019 tarihinde İdare Mahkemesi kaydına alınan dava dilekçesi ile 05/02/2020 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen savunmaya cevap dilekçesinde duruşma yapılması isteminde bulunulduğu hâlde, Mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının duruşma istemi göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi, hem Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan âdil yargılanma hakkına, hem de 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin açık ve emredici kuralına aykırı olduğundan, usûl hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte eksiklik olarak değerlendirilmesi gereken bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektirmektedir.
Bu itibarla, hem dava dilekçesinde hem de savunmaya cevap dilekçesinde duruşma yapılması istenilmesine rağmen, duruşma yapılmaksızın verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden karar verileceğinden, davacının esasa ilişkin temyiz iddialarının bu aşamada incelenmesine gerek bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 27/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi