
Esas No: 2020/256
Karar No: 2021/3591
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay 13. Daire 2020/256 Esas 2021/3591 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/256
Karar No:2021/3591
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Gıda Ürünleri Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: LPG otogaz bayilik lisansı sahibi davacıya ait otogaz istasyonunda 05/12/2013 tarihinde yapılan denetimde, LPG tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle, 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca 366.319,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce Dairemizin ...tarih ve E:..., K:...sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince davacı şirkete ait LPG otogaz istasyonunda 05/12/2013 tarihinde denetim gerçekleştirildiği, denetim esnasında kamera kayıtlarının yönlerinin farklı olmasından dolayı (satış pompalarını göstermediğinden) istasyonda pompacı olarak bulunan F.B. isimli kişiye, akaryakıt istasyonunda tüp dolum aparatının bulunup bulunmadığının sorulduğu, adı geçen kişinin tüp dolum aparatının bulunduğunu ve bu zamana kadar herhangi bir tüp basımında kullanılmadığını ve ne işe yaradığını bilmediğini beyan ettiği, ardından kendi rızası ile petrolün mutfak bölümünün ikinci çekmecesinde yer alan LPG tüpü dolumu aparatlarını getirerek denetim ekiplerine teslim ettiği, akabinde aparatlara ilişkin fotoğraf çekimi yapıldıktan sonra el konulduğu, bu durumda, davacı şirkete ait LPG otogaz istasyonunda yapılan denetim sonucunda, istasyonda LPG tüpü dolum aparatının bulunduğu hususunun sabit olduğu, buna ilişkin çalışan personelin ifadesinin yer aldığı ve kendi rızası ile dolum aparatını istasyonun içerisinde bulunan çekmeceden getirerek denetim elemanlarına teslim ettiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin 5307 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendini ihlâl ettiğinin sabit olduğu anlaşıldığından, idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı,
Öte yandan, kanun koyucunun, Kurul tarafından karara bağlanmış ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5307 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik 16. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesini vergi dairesine bir görev olarak verdiği, ilgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan hususun, idarî para cezasının keşinleşmesinin değil, tahsilatının tamamlanmamış olması olduğu, dolayısıyla söz konusu düzenlemenin, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğinde bulunduğu, idarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanmasının vergi dairesi açısından bir zorunluluk olduğu, ilgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda dikkate alınmasına gerek bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ön araştırma ve soruşturmanın yapılmadığı, aparatın kullanılmadığı, kastın bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdarî para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması hâlinde, uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukukî durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı açık olduğundan, yargı organlarınca, yeni yasal düzenlemenin ilgililerin lehine olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması gerektiği, vergi dairesinin böyle bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığı, idarî para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispi oranda cezalandırılmanın öngörüldüğü düzenlemede yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak lehe kanunun var olup olmadığı tespit edildikten sonra lehe kanunun varlığı hâlinde idarî para cezasının iptaline karar verileceğinden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.