Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3202
Karar No: 2022/1434
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3202 Esas 2022/1434 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen asıl ve birleşen davalar kapsamında, tapu iptali ve tescil davası ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi istenmiştir. Mahkeme, birleştirilen davayı kabul ederek sözleşmenin feshine karar vermiş, diğer dava kapsamında ise davanın reddine karar vermiştir. Ancak bu karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından hüküm açıklama şeklinin eksik olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Kararın yeniden değerlendirilerek her bir davaya ayrı ayrı hüküm verilmesi gerektiği vurgulanmış, ayrıca tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmiş bir davada asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi de hatadır. Kararda, HMK'nin 297/2. maddesi ve tüketici haklarına ilişkin kanun maddelerine atıfta bulunulmaktadır.
6. Hukuk Dairesi         2021/3202 E.  ,  2022/1434 K.

    "İçtihat Metni"

    Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/145 Esas Sayılı Dosya

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı ... ve ... Makina Otomasyon Beton Ve İnşaat Sanayi Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalılardan arsa maliki ...'ün vekili ... arasında yapılan Gebze 6. Noterliğinin 27.01.2009 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 2460 ada 9 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen ikinci normal kattan (girişte sol tarafta, yoldan bakıldığında ikinci normal kat sağ köşede bulunan) dairenin satışı konusunda anlaşıldığını, vekilin 50.000,00 TL peşinat aldığını ve harici daire satış sözleşmesi ile peşinat olarak 50.000,00 TL alındığına dair 27.01.2009 tarihli satış makbuzu tanzim edildiğini, bilahere davalı ... tarafından ... İnşaat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. adına farklı bir imza ile harici daire satış sözleşmesi imzalandığını, ne var ki davacıya sözleşmeye konu taşınmazın devredilmediğini ileri sürerek öncelikle sözleşmeye konu bağımsız bölümün davacı adına tescilini, ikinci kademede 50.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
    Birleştirilen 2011/145 Esas sayılı dava dosyasında davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı ... Makina Otomasyon Beton ve İnş. San. Ltd. Şti. arasında akdedilen Gebze 6. Noterliği'nin 18.08.2009 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile 2450 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde önden bakıldığında zemin katta sol tarafta bulunan dairenin 70.000,00TL bedel karşılığında satışının vaadedildiğini, bedelden 33.500,00TL'sinin peşin ödendiğini, ne var ki sözleşmeye konu taşınmazın başkalarına satılmış olduğunun öğrenilmesi üzerine davacının ... İnşaat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi ... ile yapılan harici sözleşme ile sözleşmeyi feshettiklerini, ancak ödenen paraların geri verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek sözleşmeye konu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini ikinci kademede 33.500,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
    Birleştirilen 2011/469 Esas sayılı dava dosyasında davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 2450 ada 9 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmaza komşu 10 parsel sayılı taşınmaz ile tevhidi sonucu bina inşa edilmesi hususunda davalı ...'in ortağı ve yetkili temsilcisi bulunduğu, ... Makina Otomasyon Beton ve İnş. San. Ltd. Şti. ile Gebze 6. Noterliğinin 05.01.2007 tarihli, 148387 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşmenin gereklerinin yerine getirilebilmesi amacıyla Gebze 6. Noterliği'nin 05.11.2007 tarihli, 148387 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile yüklenici şirket yetkili ve temsilcisi ...'in vekil kılındığını, verilen bu vekaletname gereği sadece 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tevhid işleminin yapıldığı, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gerekleri yerine getirilmediğinden yüklenici şirket ile karşılıklı olarak 02.07.2010 tarihinde Noter huzurunda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, taşınmaz üzerindeki binanın dava dışı ... Yapı Taahhüt İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi doğrultusunda bu şirket tarafından yapıldığını, davalılar arasında düzenlenmiş Gebze 6. Noterliğinin 27.01.2009 tarihli, 27657 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin davacı açısından geçersiz olduğunu ve bağlayıcı olmadığını, davalı vaat alacaklısı ... ile dava dışı şirket arasında yapılan bağımsız bölüm satım sözleşmesinin feshedildiği, bu doğrultuda vaat alacaklısına senet verildiğini, davalıların iyiniyetli olmayıp işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürerek davalılar arasında akdedilmiş düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinin feshi ile davacı yönünden geçerli ve bağlayıcı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ve birleştirilen davada davalılar, dava ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur.
    Asıl ve birleşen Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/145 Esas sayılı dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleşen 2011/469 Esas sayılı dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde birleşen 2011/469 E.nolu davanın kabulüyle; davacı ... ile davalılar ... ve ... arasında düzenlenen Gebze 6. Noterliğinin 27/01/2019 tarih 27650 yevmiye no.lu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Satış Vaadi Sözleşmesinin feshine, daha öncesinde verilen birleşen Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/145 Esas sayılı dosyadan davanın reddine dair verilen karar ve asıl dosyadan verilen tapu iptali ve tescilin reddine ve 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... hariç diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar kısmı bozma kapsamı dışında bırakıldığından bu açıdan ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar ... ve ... İnşaat Madencilik San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmişlerdir.
    Mahkemece verilen ilk karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/11577 E. 2019/1942 K. sayılı ilamı ile “ 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Arsa sahibi ... tarafından ... ve ...'e yönelik açılan birleştirilen 2011/469 esas sayılı dava dosyası bakımından mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere HMK'nin 297/2. maddesine aykırı olarak hükmün tereddüt uyandırmayacak şekilde açık ve infaza elverişli olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, bozma neden ve kapsamına göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
    Söz konusu ilamda belirtildiği üzere ilk karar, hükmün tereddüt uyandırmayacak şekilde açık ve infaza elverişli olmaması sebebi ile bozulduğundan, mahkemenin ilk kararında kesinleşen bir husus bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkemenin “birleşen Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/145 Esas sayılı dosyadan davanın reddine dair verilen karar ve asıl dosyadan verilen tapu iptali ve tescilin reddine ve 50.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... hariç diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar kısmı bozma kapsamı dışında bırakıldığı” tespiti hatalı olup, bu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece bozma gereği yerine getirilip her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır.
    Diğer taraftan bozma öncesi mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılıp karar verildiğinden, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi ve birleşen 2011/469 esas sayılı davada talep konusu olmayan sözleşme hakkında karar verilmesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, temyiz peşin harcın talep halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 16.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi