Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/7929 Esas 2014/14993 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7929
Karar No: 2014/14993

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/7929 Esas 2014/14993 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/7929 E.  ,  2014/14993 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalı SGK Başkanlığı avukatı ile davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; hüküm fıkrasında 01.04.2003 yerine 01.04.1992 tarihinin yazılmasına ilişkin maddi hatanın mahallinde düzeltilebilir nitelikte olmasına, ayrıca, hizmet tespiti davalarında mahkemece kurulacak hüküm, sigortalı çalışmaların varlığının belirlenmesi dışında parasal konulara ilişkin herhangi bir irdeleme içermediğinden, gerçek kişi işverenin mirası reddeden mirasçıları yönünden de tespit hükmü kurulması, bununla birlikte, anılan red olgusunun kararın kesinleşmesinden sonra Kurumca sigorta primlerinin tahsili aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği belirgin bulunmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Üye ..."ın muhalefetine karşı, Başkan ..., Üyeler; ..., ... ve ..."ın oylarıyla ve oyçokluğuyla, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılar ... ve ..."tan alınmasına, 18.06.2014 gününde karar verildi.

    KARŞI OY

    Somut olayda işveren ..."ın 14.4.2008 tarihinde vefat ettiği, yasal mirasçılarının tamamının da mirası reddettikleri görülmektedir. Mahkemece hizmet tespiti davasında tüm mirasçılar yönünden kabul kararı verilmiştir. Dairenin oy çokluğu ile aldığı onama kararına aşağıdaki sebeplerle katılmıyorum:
    Hizmet tespiti davalarında verilecek kararlar; hem hizmet süresinin tespitine hem de işverenin bildirilmeyen hizmet sürelerine ait prim borcunu ödemesine ilişkin sonuçlar doğurur. Bu nedenle hizmet tespiti davalarında husumetin, aleyhine hüküm teşkil etmesi istenen (SGK ile birlikte) bildirimde bulunmayan ve asıl prim borçlusu olan işveren aleyhine de yöneltilmesi gereklidir.
    İşverenin vefatı halinde ise işveren yerine geçen ve prim borçlusu olan mirasçılarına karşı husumetin yöneltileceği ve davanın görüleceği tartışmasızdır.
    4721 sayılı T.M.K. m.605 ve devamı maddelerine göre, mirasın reddi beyanı, bozucu yenilik doğuran beyandır ve geriye doğru hüküm doğurur. Mirası reddedenlerin, ölüm gününden başlayarak mirasçılık sıfatları kalkar ve tereke borçlarından sorumlulukları kalmaz. Bu durumda T.M.K m.612 uyarınca, iflas hükümlerine göre terekenin tasfiye olunması ve tasfiye memuruna karşı husumet yöneltilerek davanın görülmesinin sağlanması gereklidir (B.Kuru H.U.M.K.2001, 1. cilt syf. 916-926).
    Somut olayda, muris işverenin mirasçılarının tamamı mirası reddetmişlerdir. Artık muristen kalan tüm mal varlığını reddetmiş sayıldıklarından, mirası reddeden kişilerin işverenlik sıfatları ve terekeyi temsil görevleri kalmamıştır. T.M.K m.612 uygulaması ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi ve tasfiye memuruna karşı husumet yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması yönünde hükmün bozulması gerekirken, mahkeme kararının onanması hatalı olmuştur.
    Sonuç olarak Mahkemenin kararı, terekeye tasfiye memuru atanması ve bu kişiye husumet yöneltilmesi gerekçesiyle bozulması gerektiği halde; tüm mirasçılar yönünden aleyhe hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olmakla Yüksek Daire"nin onama yönündeki çoğunluk görüşlerine katılmıyorum.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.