15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4768 Karar No: 2020/2513 Karar Tarihi: 20.02.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4768 Esas 2020/2513 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/4768 E. , 2020/2513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 157/1, 52/2, 53 ve 58 maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık ... ile müdafisi ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin onbeş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nın 305 ilâ 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanık ... ile müdafisinin 7 günlük yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü; ayrıca sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanık ..."nin, olay tarihinde dava dışı ... adına kayıtlı telefon ile katılanı arayarak kendisini ... olarak tanıtıp, katılanın eski bir tanıdığı olduğu, tanıdığı bir delinin gömü altınları bulduğu, bu altınları 100.000.TL karşılığında kendisine vereceklerini söyleyerek buluşmak istediği, bunun üzerine katılanın arkadaşı olan tanık ..."ı da alarak sanıklarla buluştukları, katılanın sanık ..."yi tanımamasına rağmen sözlerine inandığı, daha sonra deli taklidi yapan ve kendisini İbrahim olarak tanıtan sanık ..."ın geldiği, katılana 100.000 TL karşılığında sahte altınları vererek olay yerinden ayrıldığı, akabinde de diğer sanık ..."nin de bakma bahanesiyle ayrılarak bir müddet sonra katılana başının çaresine bak diye mesaj attığı, bunun üzerine katılanın dolandırıldığını anlayarak şikayette bulunduğu, bu surette sanıkların iştirak halinde dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda, Sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, fotoğraf teşhis tutanakları, HTS kayıtları ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların hileli davranışlarıyla katılanı dolandırdıkları ve menfaat sağlamak suretiyle atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ve müdafisi ile sanık ..."nin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.