9. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3864 Karar No: 2016/4269 Karar Tarihi: 05.05.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/3864 Esas 2016/4269 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 9. Ceza Dairesi'nde görülen bir davada, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla ceza verildiği belirtildi. Ancak, sanıklar .. ve ....'nin dosyalarında yeterli ve kesin delil bulunmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesine göre beraatlerine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, hükümlerin BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği de belirtilmiştir.
9. Ceza Dairesi 2015/3864 E. , 2016/4269 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : .... Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık .... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde,
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar .. ve .... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Sanık savunmaları, olay yakalama ve rızaen teslim tutanağı, ev arama ve el koyma tutanağı, ekspertiz raporu ile tüm dosya kapsamına göre, kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıklar .... ve .... savunmalarının aksine, sanık .... suçuna iştirak ettiklerine veya ele geçen uyuşturucu madde ile ilgileri olduğuna dair, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan cezalandırılmalarına yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek sanıkların beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.