Esas No: 2022/1135
Karar No: 2022/1432
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1135 Esas 2022/1432 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapu tahsis belgeli tesis sözleşmesi kapsamında kendisine vaadedilen bağımsız bölümün ayıplı olduğunu ileri sürerek aynen ifa etme veya tazminat talep etmişti. Davalı ise bu taleplerin reddedilmesini savunarak dava açılmadan önce taraflar arasında dairenin vasfına dair belirleyici herhangi bir konunun kararlaştırılmadığını belirtmişti.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, davanın kabulü yönünde verilen kararın bozulması için davalı tarafından yapılan temyiz başvurusunu kabul etmişti. Ancak, Dairemizce yeniden incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşmede kuraya bodrum katların dâhil olmayacağı yönünde bir kararlaştırma bulunmamasının, dairenin standart şartlara sahip bir görünüm taşımadığı ve teslim borcunun gereği gibi ifa edilmediği anlaşıldı. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinde verilen dava lehine kararın doğru olduğu sonucuna varılarak davalının temyiz itirazları reddedildi ve karar onandı.
24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile değişik HMK 373/5 maddesi uyarınca direnme kararları öncelikle kararına direnilen dairece incelenir. Direnmenin uygun görülmesi halinde daire kararını düzeltir. Kanunda yer alan düzeltme ibaresi direnme sonucunda verilen kararın dosyadaki delillere usul ve esasa uygun olması halinde onanması kararını da içerir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ... Projesi kapsamında tapu tahsis belgeli tesis sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkilinin kendi üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, müvekkiline vaat edilen bağımsız bölümün ayıplı olduğunu ileri sürerek, aynen ifa, mümkün olmadığı takdirde teslimi gereken bağımsız bölümün değeri şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiş, 17.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 140.000,00 TL'ye çıkartmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşme gereği çekilen kura sonrasında davacıya 1 parsel üzerinde kurulu 2 nolu dairenin isabet ettiğini, sözleşmede dairenin vasfına dair belirleyici herhangi bir konu kararlaştırılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, sözleşmenin aynen ifası, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından verilen 20.12.2018 tarihli, 2016/2005 Esas, 2018/5971 Karar sayılı onama ilamına karşı davalı vekilinin karar düzeltme talebini kabul eden Dairemizin 10.12.2019 tarihli 2019/1384 Esas 2019/5081 Karar sayılı bozma ilamına karşı mahkemece, davanın kabulüne dair eski kararda direnilmiş, verilen direnme kararı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile değişik HMK 373/5 maddesi uyarınca direnme kararları öncelikle kararına direnilen dairece incelenir. Direnmenin uygun görülmesi halinde daire kararını düzeltir. Kanunda yer alan düzeltme ibaresi direnme sonucunda verilen kararın dosyadaki delillere usul ve esasa uygun olması halinde onanması kararını da içerir.
Direnme üzerine dosyanın dairemizce yeniden incelenmesi sonucu, taraflar arasındaki sözleşmede kuraya bodrum katların dâhil olmayacağı yönünde bir kararlaştırma bulunmamasının, davalının taraflar arasındaki satım ilişkisine uygun teslim borcu bulunduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, davacının, kendisi ile aynı şartları taşıyan diğer kişilerle aynı haklara sahip olacağı beklentisiyle hareket ettiği, oysa mahallinde yapılan keşifle de tespit edildiği üzere dairenin içerisinden ana binaya ait sıcak su ve doğalgaz boru hattı geçtiği, dairenin standart şartlara sahip bir görünüm taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının sözleşmeye uygun daire teslim etme borcunu, gereği gibi ifa ettiğinden
bahsedilemeyeceği, davanın kabulü yönündeki mahkeme kararının doğru olduğu sonucuna varılmıştır. Bu hususun bozma kararına esas karar düzeltme aşamasında gözden kaçtığı, bu itibarla daha önce verilen ve dairemizce bozma yapılan kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından direnme kararının kabulü ile Dairemizin 2019/1384 Esas, 2019/5081 Karar sayılı bozma ilamı kaldırılarak ilk derece mahkemesinin kabule ilişkin direnme kararına karşı davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.