4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/36944 Karar No: 2016/3368 Karar Tarihi: 24.02.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/36944 Esas 2016/3368 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın tehdit suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği ifade edilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecine göre sanığın tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılan zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak saptandığı belirtilmiştir. Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemiş olmasına rağmen, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde re’sen uygulanması mümkün görülmüştür. Kararda, tekerrüre esas alınan önceki erteli mahkumiyetin infaz edilmiş kabul edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmiş olmasına rağmen, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi nedeniyle kararın düzeltilerek “tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması” gerektiği belirtilmiştir. Kararda, diğer yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda onanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK’nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkraları ve 58. maddesi belirtil
4. Ceza Dairesi 2013/36944 E. , 2016/3368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde re"sen uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Tekerrüre esas alınan önceki erteli mahkumiyetin, infaz edilmiş kabul edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmiş olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, “tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların karardan çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.