4. Ceza Dairesi Esas No: 2013/37041 Karar No: 2016/3348 Karar Tarihi: 24.02.2016
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/37041 Esas 2016/3348 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın ölümle tehdit ve hakaret suçları işlediği mahkeme tarafından kabul edilmesine rağmen kanuni olmayan gerekçelerle beraat kararı verildiği belirtildi. Temyiz isteği sonrası, suçların objektif olarak yeterli ve uygun olması nedeniyle tehdit ve hakaret suçlarının oluştuğunun açıklandığı ve mahkemenin kararının bozulduğu belirtildi. Bu durumda, suçlarla ilgili yasa maddeleri olan, Türk Ceza Kanunu'nun 106. ve 125. maddeleri açıklayıcı bir şekilde eklenmelidir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın katılanı ölümle tehdit ve sinkaflı küfürler ettiğinin kabul edilmesi karşısında, öfkenin suç kastını kaldırmayacağı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda tehdit ve hakaret suçlarının oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.