Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/28971 Esas 2016/3345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/28971
Karar No: 2016/3345
Karar Tarihi: 24.02.2016

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/28971 Esas 2016/3345 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın askeri birlikte sözleşmeli uzman çavuş olduğu ve tehdit suçuna karıştığına karar vermiştir. Ancak, tebliğ işleminin usulsüz yapıldığı gerekçesi ile temyiz isteği kabul edilmiştir. Temyizde Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle, sanığın seçme ve seçilme ehliyetlerinden yoksun bırakılamayacağı belirtilmiştir. Yargılamanın yeniden yapılmasına gerek olmadığından, hükümdeki seçme ve seçilme ile diğer siyasi hakların kullanılmasından yoksun bırakma hükümleri çıkartılmıştır. Mahkeme kararı, 7201 sayılı Kanunun 14. maddesi, TCK'nın 53. maddesi ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca verilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2015/28971 E.  ,  2016/3345 K.
"İçtihat Metni"

##########
MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi
##########
##########
##########
SUÇ : Tehdit
##########
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi
##########
##########

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sözleşmeli uzman çavuş olan sanığın yokluğunda verilen hükmün, 7201 sayılı Kanunun 14. maddesi "Yukarıki fıkrada yazılı olanların haricindeki askeri şahıslara birlik veya müessesede tebligat yapılması icabeden ahvalde, tebliğin yapılmasını nöbetçi amiri veya subayı temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal bulundurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa tebliğ kendilerine yapılması gerekir." hümü uyarınca tebliğin önce muhataba yapılması gerektiği halde bu yönde araştırma yapılmadan tebliğin doğrudan nöbetçi amire yapılarak usulüne aykırı olarak tebliğ edilmesi nedeniyle öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu ve tebliğnamede adı geçen sanık ..."a ilişkin hükmün temyiz kapsamı dışında kaldığı kabul edilerek temyiz isteğinin reddine ilişkin karar kaldırılarak dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

##########
##########
##########
##########
##########






##########

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.