Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/525
Karar No: 2019/6139
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/525 Esas 2019/6139 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/525 E.  ,  2019/6139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davanın Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/09/2017 tarih ve 2014/344-2017/731 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından duruşmalı istenilmiş olup, duruşma için belirlenen 01.10.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılardan şirket vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 43.820 DM verdiğini, davalıların aynı yöntemle binlerce gurbetçiden nakit para topladıklarını, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ve davalı ...’ın yönetim kurulu başkanı olarak diğer davalılarla birlikte zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 46.438,44 TL’nın faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan şirketler vekili, zamanaşımı defi ile birlikte davacının davalı Kombassan İnşaat Tarım ve San. A.Ş’nın ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacı tarafın, davalı şirketin ortağı olunmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının kabulü ile davacı tarafın davalı şirketin ortağı olmadığının tespitine davacı tarafın alacak davasının kısmen kabulü ile; 41.136,14 tl nın dava tarihi olan 19/02/2010 tarihinden itibaren yıllık %16 ve değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte müteselsilen davalılar bera holding a.ş. ve ... "dan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı şirket vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların yüksek kar payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ve müvekkilinden ""Ortaklık Durum Belgesi"" adlı belge ile 43.820 DM alındığını ileri sürerek, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve 46.438 TL"nin tahsilini talep etmiş, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı şekilde, davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespitine ve davalı şirketlerin SPK’ya bildirdikleri bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla SPK’ya kendilerinin verdikleri 09/02/2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazıların ekine ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler eklenmiş ve daha sonra davalı şirketler ise, hissedarlar arası hisse devri sırasında devreden hissedarın tahsil ettiği miktarların telefon, mektup ve sair yöntemlerle yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, tahsil edilen paranın şirket kasasına girmediğini savunmuşlardır. Bu durumda, mahkemece, davacının davalı şirketin ortağı olmadığı ve davalıların eyleminin haksız fiil olduğu tespit edildiğine göre, “ortaklık durum belgesinde” yazan miktar gözetilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, davalılar tarafından SPK’ya sunulan ve içeriği davalılar tarafından dahi kabul edilmeyen SPK kayıtlarında yer alan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yine, ortaklık durum belgelerinin (N) sembolü/harfiyle veya (NAKİT) kelimesi ile sembolize edilmiş nakit hanesinde belirtilen nakit alınan DM miktarının davacının alacağından düşülmesi gerektiği kabul edilerek, nakit hanesinde yer aldığı belirtilen 119,00 EURO alacak miktarından düşülmüştür. Oysa, davacı tarafça davaya dayanak gösterilen ortaklık durum belgesinde, nakit hanesinden sonra “KLN HS” ve “KLN DM” şeklinde gösterilen kalan hisse miktarlarının ve kalan bedellerin yazılı olduğu kısımlar yer almakta olup, davada bu ortaklık durum belgesindeki KLN DM hanesinde yazılı olan miktar talep edilmektedir. Mahkemece dava dilekçesinde davalı tarafta kalan 46.438,44 TL talep edildiği kabul edilmesine rağmen nakit hanesindeki bedelin alacak miktarından düşülmesi yerinde görülmemiştir.
    Öte yandan, ""tediye ve kasa tediye makbuzundan dolayı"" açıklaması ile 615,00 Euro alacak miktarından düşülmüş olup, davacı tarafça işbu belgelere açıkça itiraz edildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece davacının isticvabının sağlanması, belgeler ve üzerindeki imzalar yönünden beyanının alınarak değerlendirilmesi, itiraz halinde belge asılları da getirtilerek inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacı tarafın bu belge veya belgeleri kabul edip benimsediğinin kabulü ile yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.107,51 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Şirket"ten alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi