11. Ceza Dairesi 2019/5978 E. , 2021/3481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle ölüme neden olma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine oy birliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
1- Katılan vekilinin, sanık ... hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçunun unsurlarının oluşmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz talepleri ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Sanık ..."nun olay günü, bulantı ve kusma şikayeti ile acil servise gelen ... ile ilgili olarak nöbetçi doktor olan diğer sanık ...’ün yazılı talimat olarak hastaya sodyum bikarbonat uygulanmasını yazdığı, hemşire olan sanık ...’nun ise yazılı talimatlara bakmadan kendisine sözlü olarak potasyum enjekte edilmesi söylendiğini ve sözlü talimatlara göre tedavi uyguladığını savunduğu, sanık ...’nun tıbbi gereklere aykırı şekilde hastaya damar yolu ile 5 ampul Potasyum enjekte ettiği, ilaç prospektüslerinin uyarı bölümlerinde bu ilacın hiçbir zaman damar yolu ile enjekte edilmemesi gerektiği, hiperkalemi ile ani kalp durmasına sebep olacağının belirtilmiş olduğu, dahiliye servisinde çalışan ve 20 yıllık hemşire olduğu belirtilen sanık ...’nun bu hususu bilmemesinin mümkün olmadığı, kendisine bu yönde sözlü bir talimat verildiğinin ispatlanamadığı kaldı ki bu yönde sözlü bir talimat bulunsa bile damardan enjekte edilmeyecek bir ilacı doğrudan hastaya vererek tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucunda hastanın ölümüne sebep olduğu olayda; sanığın taksirli eylemindeki kusurunun ağırlığı, eylemin neticesinde 26 yaşındaki ...’ın vefat etmiş olması karşısında, sanığın kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK 61 maddesi gereğince cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken alt sınırdan ceza tayin edilmesi,
b) Sanık ..."ün olay günü, acil servise gelen ... ile ilgili olarak tedavi talimatlarını diğer sanık ..."ya verdikten sonra hastanın fenalaşması üzerine hastaneye yeniden çağrıldığı, hastaya müdahale edildiği sırada diğer sanık ... tarafından damar yoluyla Potasyum enjekte edildiğini öğrendiği, kısa bir süre sonra da hastanın vefat ettiği, bunun üzerine sanığın kesin ölüm sebebi tespit edilmeden “Diyabet, ve kalp durması” şeklinde ölüm belgesi düzenlediği olayda; sanığın resmi belgede sahtecilik bilinç ve kastıyla hareket ettiğinin tespit edilemediği olayda, hastaya yanlış tedavi uygulanmış olduğunu öğrenen sanığın, şüpheli ölüm vakası olarak olayı Cumhuriyet savcılığı"na bildirmek yerine atılı suça konu ölüm belgesini düzenlemek suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.