23. Ceza Dairesi 2015/9389 E. , 2016/9239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 207/1, 43/1, 53, 51 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis,
TCK"nın 155/2, 43/1, 52/2, 53, 51 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 2.250 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın şikayetçi ..."in akaryakıt istasyonunda muhasebeci olarak çalıştığı, sanığın 25 gün raporlu olduğu dönemde yapılan kontrolde tediye makbuzları ile para makbuzlarının dipkoçanlarında yazan miktarlarda değişiklik yaptığının farkedildiği, bu suretle sanığın zincirleme suç niteliği kazanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak
surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi, ayrıca TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “100 gün”, “125 gün” ve “2.250 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “6 gün” ve “120 TL” ibarelerinin eklenmesi, yine hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, ""sanığın TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı maddenin 3. fıkrası gereğince TCK"nin 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerinde uygulanmamasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a-Dosya arasında bulunan bilirkişi raporlarından ve mahkemenin incelemesinden para makbuzu ve tediye makbuzlarındaki tahrifatın iğfal kabiliyetlerinin olmadığının belirlenmesi karşısında, sanığa atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
b-Kabule göre de; TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.