19. Hukuk Dairesi 2016/17997 E. , 2017/3960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan işletme devri sözleşmesi gereğince müvekkilinin davalıya çekler verdiğini, ancak davalının kusuru nedeniyle işletmenin tam olarak devredilmediğini, elektrik aboneliğinin alınamadığını iddia ederek müvekkilinin işletmenin elektrik aboneliğinden dolayı 295.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davalıya verilen toplam 6 adet çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05.04.2012 tarihli dilekçesi ile talebini daraltmış, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle 140.000,00 TL borçlu olunmadığının tespitine ve bu miktar kadar çeklerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 05.03.2013 tarihli ilk hüküm Dairemizin 01.12.2014 gün, 2014/5349 E.-2014/17172 K. sayılı ilamı ile usulden bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasındaki işletme devri sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin yükümlülüklerini eksik yerine getirdiği, 18.08.2011 tarihli faturada belirtilen elektrik tesisatıyla ilgili eşya ve malların kullanılamaz hale geldiği, davacıya mermer ocağı ve elektrik aksamı devredildiği halde elektrik aboneliğinin devredilemediği, davacının 18.08.2011 tarihli faturadaki elektrik malzemeleri yönünden bir borcunun bulunmadığı, verilen çekler nedeniyle 140.000,00 TL borcunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 18.08.2011 tarihli faturadan dolayı 140.000,00 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, 31.12.2011 tarihli 46.000,00 TL bedelli, 31.12.2011 tarihli 56.000,00 TL bedelli, 31.12.2011 tarihli 28.000,00 TL bedelli çeklerin tamamının ve 31.12.2011 tarihli 53.000,00 TL bedelli çekin 10.000,00 TL’lik kısmının iptaline, 18.08.2011 tarihli faturada belirtilen trafo, pano ve elektrik tesisatının davacı tarafından davalıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden dava konusu maden ocağı işletmesinin davacıya 23.09.2011 tarihinde devredildiği, dava dışı başka bir şirket adına olan elektrik aboneliğinin devrinin yapılması için ise 14.09.2011 tarihinde vekaletnamenin davalı tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır. Elektrik aboneliğinin devrine engel olan dava dışı şirketin borcundan dolayı yapılan icra takip tarihlerinin açılışı ise 04.10.2011 tarihidir. Davacı bu tarihler arasında elektrik aboneliğinin devrini sağlamadığından, dava dışı bir şirketin borcundan dolayı konulan haciz nedeniyle elektrik aboneliğini alamadığından bahisle davalıdan talepte bulunamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre ise, ıslah ile dava konusunun daraltılamayacağı, bu yöndeki bir talebin bakiye kısım açısından feragat olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, bozmadan sonra ilk hükmün ortadan kalktığı ve yeni bir hüküm kurulduğu gözetilmeksizin alınması gereken harç konusunda açık bir hüküm fıkrası oluşturulmaması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.