![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2018/5536
Karar No: 2021/4747
Karar Tarihi: 27.10.2021
Danıştay 3. Daire 2018/5536 Esas 2021/4747 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5536
Karar No : 2021/4747
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Taahhüt Nakliyat Otomotiv Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca 2009 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın Nisan-Haziran dönemi için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Matrah takdiri için 23/12/2014 tarihinde takdire sevk edilen davacı adına, başka bir şirket için düzenlenmiş 06/02/2015 tarihli vergi tekniği raporu dayanak alınarak 06/10/2015 tarihli takdir komisyonu kararları uyarınca tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı olayda, 2009 vergilendirme dönemi için beş yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra 15/05/2015 tarihinde tebliğ edilen ihbarnameler içeriği tarhiyatın zamanaşımına uğradığı, ancak ihbarnamede tahakkuk ettirilmeyeceği belirtilen geçici vergi yönünden davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası kaldırılmış, geçici vergi yönünden ise dava incelenmeksizin reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonuna sevki nedeniyle zamanaşımı durduğundan, zamanaşımı süresi içinde takdir komisyonu kararı uyarınca salınan vergi ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Petrol ve Petrol Ürünleri İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki incelemenin devam ettiği sırada muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyicisi olma ihtimalinin bulunduğu belirtilerek, değinilen şirketten 2009 yılında mal ve hizmet alımında bulunan davacının takdire sevkinin istenildiği, bunun üzerine davacının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 6. bendi uyarınca 23/12/2014 tarihinde takdire sevk edildiği, sözü edilen şirket hakkında ilgili yılı da kapsayan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, Küçükköy Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı yazısına istinaden söz konusu vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonunun 06/10/2015 tarihli kararıyla belirlenen matrah üzerinden davacı adına 2009 yılı için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın Nisan-Haziran dönemi için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici vergiye karşı bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükmü öngörülmüş, 30. maddesinde de; resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali re'sen tarh sebebi olarak öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bu hükümler, öncelikle defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların incelenmesini, bu kayıt ve vesikalarda vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitini engelleyen noksanlık, usulsüzlük ve karışıklıklar bulunuyorsa bunların açıkça ortaya konulması gerektiğini öngörmekte olup, bu inceleme ve tespit yapılmadan, yani re'sen matrah takdirini gerektiren sebep açıkça ortaya konulmadan vergi matrahının re'sen takdiri yoluna gidilemeyeceğini göstermektedir.
Dava konusu olayda, defter ve beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı hususu takdire sevk sebebi olarak belirtilmiş ise de davacının Ba formuyla alış yaptığını bildirdiği mükellef hakkındaki incelemenin tamamlanmadığı, faturaların sahteliğinin açıkça ortaya konulmadığı aşamada takdire sevkedildiği 23/12/2014 tarihi itibariyle re'sen takdir nedeninin bulunduğundan söz edilemeyeceği dolayısıyla takdir edilen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediğinden, dava konusu vergi ve cezayı yazılı gerekçeyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
3.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 27/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu öngörülmüş; 30. maddesinin birinci fıkrasında, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra maddenin ikinci fıkrasında ise, sayılan hallerden herhangi birinin bulunması durumunda vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği hükme bağlanmış; 31. maddesinin birinci fıkrasında, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı; 74. maddesinde, takdir komisyonlarının görevleri sayılmış; 75. maddesinin birinci fıkrasında, takdir komisyonunun 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz olduğu belirtilmiş; aynı Kanunun 134. maddesinin birinci fıkrasında da, vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.
Aynı Kanunun 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinde ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının, zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği; ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan; 213 sayılı Kanunda, haklarında re'sen tarh sebeplerinden biri bulunan mükelleflerin hangi hallerde 135. maddede sayılan incelemeye yetkili olanlar tarafından incelemeye tabi tutulacakları, hangi hallerde matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilecekleri hususunda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Dosyanın incelenmesinden; vergi müfettişince işlemlerin zamanaşımı süresi içinde tamamlanamama ihtimali olduğundan takdir komisyonuna sevkinin sağlanması üzerine mükellefin 23/12/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevkiyle zaman aşımının durduğu, takdir komisyonuna done olan rapordaki tespitler dikkate alınmak suretiyle takdir komisyonca matrahın belirlendiği, takdir komisyonu kararının 06/10/2015 tarihinde verildiği, düzenlenen ihbarnamelerin süresi içinde 15/05/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda kuralına yer verilen 213 sayılı Kanunun 30. maddesi karşısında, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanmadan önce veya vergi incelemesi devam ederken takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca veri olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.
Zamanaşımı süresi içinde takdire sevk edilmekle işlemekte olan zamanaşımı süresinin duracağı hususunun 213 sayılı Yasanın 114. maddesinin gereği olması ve amacı ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olan takdir komisyonunun inceleme yapma yetkisinin mevcut olması karşısında, takdire sevk üzerine duran zamanaşımı süresinin sona ermesinden önce, yine incelemeye yetkili olan vergi müfettişi tarafından yapılan inceleme üzerine düzenlenen rapordaki verilerin esas alınması suretiyle matrah takdir edilerek zamanaşımı süresi dolmadan ihbarnameyle duyurulan vergi ve cezanın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.