10. Hukuk Dairesi 2020/1700 E. , 2021/11610 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi
Dava, aksi Kurum işleminin iptali ile yurtdışı borçlanması sonucunda elde edilen hizmetlerin ilgili geçmiş yıllara mal edilmesi ile yaşlılık aylığı miktarının yeniden belirlenmesi ve fark aylıkların davalı kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne dair karar verilmiş, verilen bu kararın davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.11.2019 günlü ve 2017/5948 E., 2019/9071K. sayılı ilamı ile kararın bozulmasına ilişkin karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince bozmaya uyularak, yaptığı yargılama ile davacının istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, aksi Kurum işleminin iptali ile yurtdışı borçlanması sonucu elde edilen sigortalı hizmetlerin ilgili geçmiş dönemine mal edilmek suretiyle yaşlılık aylığının yeniden hesaplanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
SGK vekili, aleyhe hususları kabul etmeyerek, Kurum işlemlerinin yerinde olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan yurtdışı hizmet borçlanması sonucu elde edilen sigortalı hizmetlerin, davacının borçlanma talebinde sürelerini açıkça belirmemesi ve yapılan tahakkuku öderken ihtirazı kaydının bulunmaması nedenleri ile davalı kurumun yaptığı işlemlerin yerinde olduğu gerekçesi ile davacının davasının reddine dair karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı davacı avukatı tarafından; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, aslen talebinin kabulü gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, 04.02.2020 tarihli kararı ile Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda;
“Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir…” hükmünü içermekte olup; yasanın anılan açık hükmü karşısında, 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılan yurtdışı hizmet borçlanmalarında esas alınan yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin, yasanın 5.madde hükmü uyarınca, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere belirlenmesi; giderek, belirlenen ve borçlanılan bu süreler üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması gerekecektir.
Açıklamalar itibariyle, davacının borçlandığı ve Kurumca yapılan tahakkuka konu olan sürenin, 3201 sayılı Yasanın 5. madde hükümlerine uygun olduğu, bu nedenle Kurum işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve bozma konusu olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kurum işlemi ile sosyal güvenlik hakkının zedelendiğini beyanla, kararın bozulmasını istemiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Bozmaya uyma veya direnme başlığı altında 373. maddesinin birinci fıkrasında ""Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren İlk Derece Mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilir"" hükmü, ikinci fıkrasında ise ""Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtay’ca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir."" hükmü düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 359. Maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince verilecek kararın unsurları belirtilmiştir. Buna göre; (1) Karar aşağıdaki hususları içerir:
a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları.
b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti.
ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti.
d) İleri sürülen istinaf sebepleri.
e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep.
f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi.
g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları.
ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
(3) Bölge adliye mahkemesi, başvurunun esastan reddi kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilir.
(4) Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından; temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından resen tebliğe çıkarılır.
Yukarıda belirtilen hükümlere göre bölge adliye mahkemesince davanın esasına ilişkin olarak verilen iki tür kararı Yargıtay"ın temyiz incelemesine konu olabilir. Birincisi, bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararlarıdır. Bu durumda Yargıtay"ın bozma kararı vermesi halinde dosya karar vermek üzere ilk derece mahkemesine gönderilir.
İkincisi ise, bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararlarıdır. Bu durumda Yargıtay"ın bozma kararı vermesi halinde dosya karar vermek üzere bölge adliye mahkemesine gönderilir. Zira bozulan karar, ilk derece mahkemesi kararı değil dosyanın esasına girerek dosyanın esası hakkında yeniden verilen bölge adliye mahkemesi kararıdır. Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay’ın bozma kararına uyulması halinde bozma ilamındaki açıklamaları dikkate alarak ve HMK’nın 359. Maddesi hükümlerine göre ve 360. Maddesinde yer alan, “(1) Bu Bölümde aksine hüküm bulunmayan hâllerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, bölge adliye mahkemesinde de uygulanır.” hükmü gereğince, bozma ilamında belirtilen eksiklikler tamamlanarak işin esası hakkında ve uyuşmazlığı bitirecek şekilde bir karar verilmek üzere yargılama yapılması gerekecektir.
Eldeki dosyada ise, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın esastan kabulüne dair kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.11.2019 günlü ve 2017/5948 E., 2019/9071K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğu ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiği gözetildiğinde, uyuşmazlığın esası hakkında HMK’nun 359. maddesi hükümlerine uygun şekilde bir karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine dair yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.