13. Hukuk Dairesi 2016/24469 E. , 2018/5633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ... Bölgesinde Realty World Gayrimenkul Proje Danışmanlık markası adı altında emlak işi ile iştigal eden Platinum Gayrimenkul sahibi olduklarını, portföylerinde bulunan taşınmazı kiralamak için davalının talepte bulunması üzerine taşınmazın gösterildiğini ve bu doğrultuda 5.10.2012 tarihinde kiralık/ satılık gayrimenkul görme formu imzalandığını, daha sonrasında danışmazlık ve hizmet bedelini ödememek için davalının kendilerini devre dışı bırakarak taşınmazı kiraladığını, sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, gayrımenkul gösterme formundaki imzaların kendisine ait olmadığını beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiş, kötüniyetli takip başlatan davacılar aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebi yönünden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda, mahkemece kısa kararda; ‘’davalının kötüniyet tazminatı talebi yönünden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,’’ karar verilmişken, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde; ‘’davalı her ne kadar kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de bu yönlü istemin yasal koşulları oluşmadığından reddine,’’ karar verilmiş olması açıkça yukarıda izah edilen düzenlemelere aykırı olup re"sen dikkate alınarak esasa dair sair temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün usulden bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.