Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8815 Esas 2017/3959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8815
Karar No: 2017/3959
Karar Tarihi: 18.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8815 Esas 2017/3959 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, müteselsil kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilerin geri ödenmediğini iddia eden bankanın yaptığı ilamsız icra takibine itiraz etmiştir. Mahkeme, davalının sorumluluğunun bulunduğuna karar vererek davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Davalı, sözleşme altındaki imzaları inkar ederek ispat yükümlülüğünün davacıda olduğunu belirtmiştir. Bu sebeple, imzaların davalıya ait olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini değerlendiren Yargıtay, mahkeme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu (TCK) madde 474.
19. Hukuk Dairesi         2016/8815 E.  ,  2017/3959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... ... arasında davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmeleri uyarınca ... ...’a krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin geri ödenmediğini, hesabın kat edildiğini, ihtarname gönderildiğini, ancak yine de bir ödeme olmayınca davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı ile dava dışı ... ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı ve bu kapsamda kefil olarak sorumluluğunun bulunduğu, bankacı bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda davalının takip tarihi itibariyle davacı bankaya olan borcunun belirlendiği, bilirkişinin belirlediği tutarlara itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davalı takip ve dava konusu genel kredi sözleşmeleri altındaki imzaları inkar etmiştir. İmza inkar edildiğine göre somut olayda imzaların davalı kefile ait olduğunu iddia eden davacı iddiasını ispatla yükümlüdür. Başka bir anlatımla ispat yükü davacıdadır. Bu durumda öncelikle sözleşmeler altındaki imzaların davalıya ait olup olmadığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması gerekmektedir. Mahkemece davalının sözleşme tarihine yakın tarihli öncesi imza asılları ilgili yerlerden araştırılıp toplanarak huzurda alınan imzalar ile birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılarak kefalet imzalarının davalıya ait olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönde inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.