9. Ceza Dairesi Esas No: 2016/155 Karar No: 2016/4240 Karar Tarihi: 03.05.2016
Mala zarar verme - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/155 Esas 2016/4240 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'ye ait olan hizmet binasının kapı camının kırılması sonucu mala zarar verme suçundan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin kamu ağırlığı olan bir şirket olmaması nedeniyle, hizmet binasının kamu malı ya da kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya sayılamayacağına dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, sanık hakkında TCK'nın 151/1. maddesi yerine 152/1-a maddesi ile uygulama yapılarak suç niteliğinde bir yanılgıya düşüldüğü belirtilmiştir. Karar, TCK'nın 406. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri dikkate alınarak verilmiştir.
9. Ceza Dairesi 2016/155 E. , 2016/4240 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Suç : Mala zarar verme Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hizmet binasının kapı camı kırılarak zarar verilen Türk Telekomünikasyon A.Ş."nin özel hukuk tüzel kişisi hüviyetinde bir anonim şirket olduğu, suç tarihi itibariyle mevcut sermayesindeki hissedar dağılımına bakıldığında hisselerinin % 55 oranında ... Telekomünikasyon A.Ş."ne, % 45 oranında ise Hazine Müsteşarlığı"na ait bulunduğu dikkate alındığında, anılan Şirketin "Sermaye yapısında kamu ağırlığı olan" şirketlerden sayılamayacak olması nedeniyle, ayrıca gerek 406 sayılı Kanunda gerekse diğer kanunlarda ... A.Ş."nin mallarına karşı işlenen suçların Devlet malına karşı işlenmiş sayılacağına dair bir hüküm de bulunmaması karşısında esasen Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi bulunan ve bu yönüyle temel amacı ticari başarı ve kar sağlamak olan şirketin ticari ve idari hizmetlerini görmeye tahsis edilmiş olan hizmet binasının kamu malı ya da kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya sayılamayacağı gözetilmeden, Katılana ait binanın kırılan kapı camının kamu malı olarak kabul edilmesi suretiyle; sanık hakkında TCK"nın 151/1. maddesi yerine 152/1-a maddesi ile uygulama yapılarak suç niteliğinde yanılgıya düşülmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.