15. Hukuk Dairesi 2018/2468 E. , 2018/4752 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden niteliğindeki öğrenci yurdu inşaatına ait anahtar teslim inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin olup mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine dair verilen hüküm yasal süre içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı karşı davalı vekili davasında; müvekkili ve davalılar arasında 17.09.2008 tarihli ... "da bulunan 104 ada 3 nolu parsel üzerinde yapılacak öğrenici yurdu inşaatına ait anahtar teslim inşaat sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilin kendi edimini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirerek inşaatı davalılara teslim ettiğini, bina davalılara Eylül ayının 2010 tarihinde teslim edildiği ve binaya kiracıların yerleştiğini ayrıca davalıların istediği doğrultusunda inşaatta tadilat yapıldığından ve bu tadilat projelendirildiğinden yapı kullanma izin belgesi 30.12.2010 tarihinde alındığını, davalıların müvekkiline sözleşmenin ödeme şekli başlıklı bölüm gereği ödemeleri gereken meblağın 30.000,00 TL eksik ödeme yapıldığını bu eksik ödemenin yapılması gereken tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlar bölümünün 2. maddesi gereğince "yazılan özelliklerde yapılacak değişiklikler ayrıca fiyatlandırır" hükmü gereğince davalılar inşaat devam ederken müvekkilinden ek işler yapmasını istediklerini, müvekkilin de bu hükme dayanarak davalıların taleplerini karşılamış ve ek işler yaptığını, buna göre yapılan ek işler çatı katının doğramaları ile tüm binanın PVC pencere doğramalarının içten pervazlarının yapıldığını, pencerelerde söve imalâtı, ... katta asma tavan, ihata duvarı üzerinde ferforje korkuluk, dış aydınlatma, sözleşmede belirtilenlerden daha büyük bir kalorifer kazanı yaptığını, bunların yanında mutfak dolaplarına ilaveler yapıldığını, ilave priz
ve anahtarların takıldığını, yangın merdiveni zatı katı yapılması nedeniyle ek kat olarak yükseltildiğini, giriş kapısının üst saçağı ve sözleşmede ön görülen metrekareden daha fazla metre kare inşaatı yapıldığını, yapılan bu ek işlerden dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik sadece 6.000,00 TL"nin inşaatın teslim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar karşı davacılar vekili savunmasında ve karşı davasında; eksik ödeme olmadığını, fazla yapılan işler ile ilgili bir talep olmadığını, davacıların edimlerini ayıplı ifa ettiklerini belirtmiş karşı dava olarak, sözleşmede belirtilen sürede edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle kira gelirinden mahrum kaldığını, ayrıca binada kullanılan malzemenin kötü ve ucuz olması nedeniyle zarar ettiklerini, sözleşmede belirlenen işlerin bir kısmının eksik yapıldığını, ortaya çıkan eksiklikler nedeniyle bazı işlerin sonradan yaptırıldığını, bu nedenle sözleşmede yazılı olup yerine getirilmeyen her edimin tespit edilerek sözleşme bedelinden mahsup edilmesini, fazla ödenen paranın iadesini, uğranılan zararın tazmini için 40.000,00 TL"nin davacıdan alınarak kendilerine ödenmesini talep etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6100 sayılı HMK 323/1-ğ maddede vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama gideri olduğu, 326/2. maddede ise, davada taraflardan her birinin kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranında paylaştırılacağı düzenlenmiştir. Karar tarihine göre uygulanması gereken 21.12.2015 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği (13/1), ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği (13/2) düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda; asıl dava 36.000,00 TL harca esas değer üzerinden açılmış olup davanın 10.610,46 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Buna göre reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekille temsil olunan davalı karşı-davacı yararına 3.046,74 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken hiç verilmemesi, yine karşı dava yönünden ise karşı dava 40.000,00 TL harç üzerinden açılan davanın reddine karar verilmişse de vekâlet ücreti takdir edilmemiştir. Buna göre reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret
Tarifesi uyarınca vekille temsil olunan davacı karşı-davalı yararına 4.750,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır. Karar, bu nedenle bozulmalıdır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 8. bendinde bulunan "Davacı kendini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı karşı davalı vekili kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Asıl dava yönünden 1.980,00 TL., karşı dava yönünden ise 4.750,00 TL vekâlet ücretinin davalılar karşı davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, davalılar karşı davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.046,74 TL vekâlet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalılar karşı davacılara verilmesine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.