Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/603
Karar No: 2021/4893
Karar Tarihi: 27.10.2021

Danıştay 8. Daire 2017/603 Esas 2021/4893 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/603
Karar No : 2021/4893

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ...Valiliği
Vekili : Av. ...

Karşı Taraf (Davacı) : ...

İstemin Özeti : ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Niğde ili, Çamardı ilçesi, ...köyü, ...mevkiinde bulunan ...ada, ...parsel No.lu mera vasıflı taşınmazın 95.811.89 m2'lik kısmına davacı tarafından tecavüzde bulunularak mera vasfının bozulduğundan bahisle, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca dekar başına 291,18-TL suni mera tesisi masrafı ve 53,25-TL suni mera işletme masrafı olmak üzere toplam 33.000,49-TL masrafın ...Köy Muhtarlığı'nın banka hesabına ödenmesi istemli ...tarih ve ...sayılı Niğde Valiliği işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, olayda, arazinin mera olarak tahsis edilmesi işleminin ve tecavüzün men'ine dair işlemin hukuka uygun olup olmadıklarının muhakemesinin mümkün olmadığı, ancak, dava konusu işlemin Mera Kanunu'nun anılan hükmünün ruhuna uygun görülmediği, zira, Kanun'da kastedilenin, mera arazisi üzerine bina yapılması, hafriyat alınması veya dökülmesi vb. gibi meranın vasfının insan müdahalesi olmadan tamir olamayacak bir yöntemle bozulması halinde, vasfın geri getirilmesi için yapılması gerekecek olan masrafların, ilgilisinden alınması olduğu, yoksa, ekip biçmek suretiyle tarım arazisi olarak kullanılan bir mera arazisinin, bu kullanım şeklinin bırakılmasından bir müddet sonra hiçbir müdahale olmaksızın arazinin kendiliğinden tekrar mera vasfına ilişkin özelliklerine geri döneceği; dolayısıyla, mera arazisi olduğu halde amacı dışında kullanıldığı savunulan bir yer için Mera Kanunu'nun anılan hükmü uyarınca bir bedel talep edilebilmesi için, arazinin eski haline gelmesi için masraf yapılması zorunlu olan bir müdahalede bulunulduğunun ortaya konulması gerektiği; ancak, dava konusu olayda idarece davacının ekip biçmek suretiyle meraya müdahalede bulundukları savunulmakta olup, davacının gerçekten böyle bir müdahalesi olup olmadığı hususu bir yana, gerçekten böyle bir müdahalesi olduğunun bir an için kabulü halinde dahi, bu müdahale türünün bırakılması halinde (ki, idarece 3091 sayılı Kanun'a göre alınan karar ile müdahale men edilmiştir.) arazinin kendiliğinden mera vasfına geri döneceği açık olup; idarece aksi yönde bir belirleme de yapılmamış olduğundan, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesinin 4. fıkrasında, "Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan veya yapılacak olan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir. Yapılan masraflar karşılığı tahsil edilen tutarlar genel bütçeye, yapılacak olan masraflar karşılığı tahsil edilen tutarlar ise il müdürlüklerince hazırlanan ıslah projelerine uygun olarak o yerin ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere köy sandığında veya belediye bütçesinde açılacak hesaba gelir kaydedilir." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun hükmüne göre, amaç dışı kullanım nedeniyle tahrip olan meraların eski hale getirilmeleri için yapılan veya yapılacak olan masrafların ilgililerden tahsil edilmesi gerekmektedir.
Aynı Kanun'un 19. maddesinin 3. fıkrasında, "Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler. Bu makamlarca 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılır." düzenlemesi; 27. maddesinin 2. fıkrasında ise, "Yasaklanmış yerlerde hayvanlarını otlatmaya devam edenlerle mera, yaylak ve kışlak arazisini sürmek sureti ile tahrip edenler ve izinsiz inşaat yapanlar hakkında, valilik tarafından 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun ile Türk Ceza Kanununun 513 üncü ve devamı maddelerine göre gerekli kanuni işlem yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır.
Bahsi geçen düzenlemeler ile, meraların amacı dışında kullanımına engel olmak üzere 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi öngörülmüştür.
Yukarıda yer verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Kanun koyucu tarafından, meraların gerek 3091 sayılı Kanun hükümleri kapsamında amaç dışı kullanıma karşı korunmasının gerekse de amaç dışı kullanım halinde eski hale getirilmelerine dair masrafların tahsil edilmesinin amaçlandığı sonucuna varılmıştır. Başka bir ifadeyle 3091 sayılı Kanun hükümlerinin işletilmesi eski hale getirme masraflarının tahsiline engel oluşturmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, Niğde ili, Çamardı ilçesi, ...köyü muhtarı tarafından verilen 10/06/2015 tarihli dilekçe ile davacının ve dava dışı şahısların yaklaşık 60 dekarlık merayı bozarak tarım yaptıkları yönünde şikayette bulunulduğu, bunun üzerine 24/06/2015 tarihinde mahallinde yapılan keşif ve tutulan tutanağa göre, muhtarın yer göstermesi ile koordinatlar alındığı, şikayete konu birinci alanın sürülü, ikinci alanın ise çavdar ekili olduğu; yapılan keşifte, 1 no.lu alanı bozanın ...oğlu ..., ...oğlu ...ve ...oğlu ... (davacı) olduğunun, 2 no.lu alanı bozanın ise ...oğlu ...olduğunun belirtildiği; sonrasında 26/06/2015 tarihinde hazırlanan teknik raporda, 1 no.lu alanın 54.926 metrekare, 2 no.lu alanın ise 43.942,681 metrekare olduğunun belirtildiği; devamında hazırlanan 07/08/2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda, ...ada, ...parsel no.lu taşınmazdaki tecavüzlü alanın A ve B ile gösterilen kısmının (yukarıda belirtilen 2 no.lu alan) alanının 43.939,50 metrekare, C ile gösterilen kısmının (yukarıda belirtilen 1 no.lu alan) alanının ise 51.872,32 metrekare olduğunun belirtildiği; bunun üzerine, ..., ..., ...ve ... hakkında 3091 sayılı Kanun kapsamında 18/08/2015 tarih ve 2015/7 sayılı tecavüzün men'i kararı alındığı; ardından da, A, B ve C ile gösterilen (1 ve 2 no.lu alanlar) alanların tümü üzerinden tespit edilen eski hale getirme bedelinin istenilmesine dair dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının ve dava dışı diğer şahısların meraya tecavüzlerinin men'ine dair Çamardı Kaymakamlığınca tesis edilen işleme karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı ya da dava açılmadığı, bu kararın kesinleşmesinden sonra dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
Bu itibarla, davacının meraya müdahale ettiği sabit olduğundan Mera Kanunu'na göre merayı eski hale getirme amacıyla bir bedel istenilmesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, dava konusu meralara yapılan müdahalenin ne kadarlık bir alanı kapsadığı ve bu alanda kimlerin müdahalesinin olduğu ayrı ayrı tespit edilmekle birlikte, her bir dekar için hesaplanan eski hale getirme bedelinin müdahale edilen toplam alan ile çarpılması sonucu bulunan dava konusu bedelin tamamının davacı ve müdahalede bulunan dava dışı diğer şahıslardan talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının ve dava dışı diğer şahısların her birinin kendi kusurundan kaynaklanan zararı tazmin etmek zorunda oldukları gözönünde bulundurularak, davacı açısından müdahale ettiği mera parselinin büyüklüğü dikkate alınarak eski hale getirme bedeli tespit edilmesi gerekirken, müdahalede bulunulan toplam alan üzerinden hesaplanan bedel uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddiyle ...İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi