Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2767
Karar No: 2021/2103
Karar Tarihi: 27.10.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2767 Esas 2021/2103 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2767
Karar No : 2021/2103


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3-… Enstitüsü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 21/10/2019 tarih ve E:2013/2549, K:2019/6911 sayılı kararının yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 15/08/2012 tarih ve 28385 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standart Tebliği”nin 2. maddesi ile büro tescil belgesi ve sicil durum belgesini kaldıran TS 10970 sayılı Yapı Kullanma İzin Belgesi konulu Standardın 93., 103., 104., 113., 114., 115. ve 116. bölümleri ile TS 8737 sayılı Yapı Ruhsatı konulu Standardın 44., 92., 97., ve 98. bölümlerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 21/10/2019 tarih ve E:2013/2549, K:2019/6911 sayılı kararıyla;
Dava konusu “Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standart Tebliği"nin 02/05/2018 tarih ve 30409 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren “TS 10970 Formlar- Yapı Kullanma İzin Belgesi Standardına ve TS 8737 Yapı Ruhsatı Standardına İlişkin Tebliğ”in 4. maddesi ile; dava konusu (ICS Kodu, 91.140.01) "TS 8737 sayılı Yapı Ruhsatı konulu Standard”ın 18/12/2017 tarihinde, dava konusu (ICS Kodu, 91.140.01) "TS 10970 sayılı Yapı Kullanma İzin Belgesi konulu Standard”ın da 19/11/2018 tarihinde yürürlükten kaldırıldığı;
İdari işlemlerin, bu arada düzenleyici işlemlerin hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu düzenleyici işlemlerin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği;
Dava konusu Tebliğ ve Standartların, yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi ve ayrıca anılan Standartların 2016 ve 2017 tadil metinlerinde yürürlükten kaldırılan düzenlemelerin de yer aldığı hususlarının değerlendirilmesinden yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının uygun görüldüğü gerekçesiyle,
Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 351,00-TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.475,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hukuka uygun olarak açılmış bir davanın davalı idare tarafından konusuz bırakılmış olması nedeniyle davacı tarafın maddi külfet altında bırakılarak cezalandırılamayacağı; bu durumun yargılama giderlerine katlanmak istemeyenlerin hak arama özgürlüğünü ihlal edeceği gibi yerleşik içtihatlara da aykırılık teşkil ettği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Müşterek Kurul kararının yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, kararlarda, yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun'un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde; vekâlet ücretine yargılama giderleri arasında yer verilmiş ve 326. maddesinde; Kanun'da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı belirtildikten sonra, 331. maddesinde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder düzenlemesine yer verilmiş; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6100 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 331. maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlemesine yer verilmiş; böylece, kural olarak, yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi esası benimsenmiştir.
Bu duruma göre, idarenin iptal davasının konusunu oluşturan genel düzenleyici nitelikteki işlemlerinin, değiştirildiği, geri alındığı, ortadan kaldırıldığı durumlarda, konusu kalmadığından esası incelenemeyen davada, davacının haksız çıktığından, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu olacağından söz edilemez.
Belirtilen hukuksal durum karşısında, bakılan uyuşmazlıkta davacının, davada haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, yargılama giderlerinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesi ve davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunun 21/10/2019 tarih ve E:2013/2549, K:2019/6911 sayılı kararının temyize konu yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik kısmının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Onuncu Dairesine gönderilmesine,
4.Kesin olarak, 27/10/2021 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY
X- Dava, 15/08/2012 tarih ve 28385 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standart Tebliği”nin 2. maddesi ile büro tescil belgesi ve sicil durum belgesini kaldıran TS 10970 sayılı Yapı Kullanma İzin Belgesi konulu Standardın 93., 103., 104., 113., 114., 115. ve 116. bölümleri ile TS 8737 sayılı Yapı Ruhsatı konulu Standardın 44., 92., 97., ve 98. bölümlerinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu ve Altıncı Daireleri Müşterek Kurulunca verilen 21/10/2019 tarih ve E:2013/2549, K:2019/6911 sayılı kararla, dava konusu düzenlemelerin yürürlükten kaldırıldığından bahisle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, hukuka uygunluk karinesine göre dava konusu düzenleyici işlemlerin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği sonucuna varılarak 351,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.475,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu düzenlemelerin yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davacı tarafça, davalı idarelere ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığa ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda ona göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, neticelerinin davacı aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve vekâlet ücretinin davacı tarafça davalı idarelere ödenmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına gerekçesi yönünden katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi