Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1762 Esas 2019/3785 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ..."un ortağı olduğu şirket adına 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sırasında, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, Ümraniye"de iş ararken ...... isimli bir şahısla tanıştığını, adı geçenin iş vaadiyle kendisinden bir takım belgeler istediğini, işyerinin açıldığından ve sahte fatura düzenlendiğinden haberinin olmadığını, temyiz dışı diğer sanıklar ......"i tanımadığını savunması, karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, kullanan ilgili şirket yetkilileri/şahıslar hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açıldığının tespiti halinde karşıt inceleme raporları ve dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanık ... ile savunmalarda adı geçen ...... ...... isimli şahsı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde faturalardaki yazı ve imzaların sanık ..."a ve yapılacak araştırma sonucunda açık kimlik ve adres bilgilerinin temin edilmesi halinde ...... ...... isimli şahsa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip, şirketin hissedarı olması dışında herhangi bir temsil yetkisi bulunmayan sanık ..."ın atılı suçu ne şekilde gerçekleştirdiği karar yerinde tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise, şirket tarafından 2008 yılında KDV beyannamesi verilmemesi, Ba formu ile sanığın ortağı olduğu şirketten mal aldığını bildiren herhangi bir mükellefin olmaması ve vergi tekniği ile vergi suçu raporlarında, şirket tarafından 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlendiğine dair bir iddia ve tespitin bulunmaması karşısında, yüklenen suçtan sanığın beraati yerine, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve 53. maddenin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.