13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10177 Karar No: 2018/5623 Karar Tarihi: 10.05.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/10177 Esas 2018/5623 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesine istinaden davacı tarafından verilen danışmanlık ve avukatlık hizmetlerinin ardından yapılan azlin haksız olması sebebiyle tahsil edilemeyen vekalet ücreti için icra takibi başlatılmıştır. Ancak davalının itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı, itirazın iptal edilmesi ve takibin devam etmesiyle birlikte davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, tüketici mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiştir. Ancak, davacı ve davalı tüketici sıfatını taşımadığından, uyuşmazlık 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamı dışında kalmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel mahkemelerin görevindedir. Bu nedenle, mahkemenin Tüketici Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı vermesi hatalıdır. Kanun maddeleri: 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. ve 73. maddeleri.
13. Hukuk Dairesi 2016/10177 E. , 2018/5623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile imzalanan 1.2.2007 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi gereğince verilen vekaletnameye istinaden davalıya 1.2.2007-25.5.2010 tarihleri arasında danışmanlık ve avukatlık hizmeti verdiği gibi davalı adına birçok müzakereye katıldığını ve tarafı olduğu davalarda vekillik görevini yerine getirmesine rağmen davalı tarafından azledildiğini, yapılan azlin haksız olması nedeniyle hakettiği vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, Tüketici Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı avukat, vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. 1.2.2007 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin konusunun, davalının ortağı olduğu şirketin işleyişi ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde sunulacak hukuki yardımlara ilişkin olduğu anlaşılmakta olup, vekalet ücreti alacağına konu yapılan hukuki yardım da davalının mesleki faaliyeti kapsamında olduğundan davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ve davalı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile re"sen gözetilmesi gerekir. O halde, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.