12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/12332 Karar No: 2019/15904
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/12332 Esas 2019/15904 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Nafaka ödemelerine uymamaktan yargılanan sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı ve yargılama giderlerinin müşteki üzerinde bırakılmasına karar verildiği belirtilen bir dava dosyası Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, müştekinin kusurundan kaynaklı bir gider bulunmadığı göz önüne alınmadan yargılama giderlerinin müşteki üzerinde bırakılmasına karar verilmesine itiraz ederek kanun yararına bozma istedi. Ancak, Yargıtay tarafından olağanüstü kanun yollarından biri olan kanun yararına bozmanın şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağına karar verildi. Kararda, yapılan yargılamanın İcra ve İflas Kanunu'nun 354/1. maddesi uyarınca düşürüldüğü belirtilirken, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi de açıklanarak kanun yararına bozma talebinin reddedildiği belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2019/12332 E. , 2019/15904 K.
"İçtihat Metni"
Nafaka hükümlerine uymamak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 354/1. maddesi uyarınca davanın düşürülmesine dair ...İcra Ceza Mahkemesinin 26/03/2019 tarihli ve 2019/26 esas, 2019/96 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2019 tarihli ve 2019/84 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 16/09/2019 gün ve 94660652-105-02-10330-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2019 gün ve KYB. 2019-93258 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede, Nafaka hükümlerine uymamak suçundan yapılan yargılama sonucunda şikâyet konusu nafaka borcunun ödendiğinden bahisle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin müşteki üzerinde bırakılmasına karar verildiği anlaşılan somut olayda, müştekinin kusurundan kaynaklanan bir gider bulunmadığı nazara alınarak yargılama giderlerinin müşteki üzerinde bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmuş ise de; Dosya incelendiğinde, şikayetçi vekilinin dilekçesinde; "yargılama giderlerinin şikayetçi üzerinde bırakılmasına karar verilmesi" gerekçesine dayandığı, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin bu talebe yönelik olduğu değerlendirilerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtayca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir. Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur. 26/10/1932 gün ve 29/... sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz. Bu açıklamalara ve yerleşik yargısal kararlara göre (Yargıtay 1. CD’nin 05/11/2008 tarih ve 2008/9091-7078 E.K; 3. CD’nin 14/11/2007 tarih ve 2007/12330-8319 E.K; 11. CD’nin 27/02/2013 tarih ve 2012/28035 E., 2013/3196 K. ve .... CD’nin 27/.../2012 tarih ve 2012/21561-28771 E.K sayılı kararları) yargılama giderlerinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 05/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.