3. Hukuk Dairesi 2017/7013 E. , 2019/3702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalının sözleşme tarihinde yetkilisi olduğu ... Ltd Şti ile kira sözleşmesi yapıldığını, davalının kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, birikmiş kira borçlarına karşılık 30/10/2007 vadeli 1.200,00 TL bedelli, 25/03/2008 vadeli 6.000,00 TL bedelli 2 adet senet düzenleyerek verdiğini, senetlerin tahsili için başlatılan....İcra Müdürlüğü 2008/4467 E sayılı kambiyo yoluna mahsus icra takibinde, davalının borcu kabul ettiğini, ancak dosyanın takipsiz kalması nedeniyle düştüğünü, 2014/3869 sayılı takip dosyası ile yenilendiğinde davalının itirazı üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/305 esas 2014/427 karar sayılı kararı ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve bu kez genel haciz yoluyla icra takibini başlattıklarını davalının zamanaşımı nedeniyle borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; ... Limited Şirketinin kiracısı olduğu taşınmaz ile ilgili kira sözleşmesini kiracının temsilcisi ve kefil olarak imzaladığını, sözleşmeye kefil olması nedeniyle davacıya iki adet senet verilmiş ise de icra dosyasının takipsiz kalması ve 6 yıl sonra yenilenmesi üzerine icra hukuk mahkemesinde açılan dava sonucu senetlerin zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, zamanaşımı nedeniyle borç sona erdiğinden bu borç için dava ve takip açılamayacağını, esas yönünden ise kefaletinin ilk dönem için geçerli olup, uzayan kira dönemlerinde sorumluluğunun bulunmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu, kefalet dönemi içinde olmayan kira borçları için verilen senetlerin de geçersiz olduğunu, zamanaşımına uğrayan bonoların yazılı delil başlangıcı sayılamayacağını ve tanık dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; icra dosyasının takipsiz bırakılması nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, bu kararın borcu sona erdirmeyeceği, yalnızca takip hukuku bakımından sonuç doğuracağı, TBK"nun 154, 156 maddeleri gereğince borcun kabulünün zamanaşımını keseceği ve yeni bir süre başlayacağı, bu halde zamanaşımı süresi 10 yıl olacağından alacağın zamanaşımına uğramadığı, davalının açıkca kabul ettiği borçtan sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut uyuşmazlık, davacının davalı tarafça yargılama sırasında cevap dilekçesi ile kira borcu için verildiği ikrar edilen bonolar dolayısıyla borçlu olup olmadığı ve borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
Davalı hakkında 17.04.2008 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış, davalı bu takip dosyasına sunduğu 01.05.2008 tarihli dilekçede “Borcu kabul ediyorum. Borcumu karşılayacak mal ve gelirim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmakla davalının kira borcuna yönelik bir ikrarı bulunmamaktadır. Senetler üzerinde de kira borcunun ikrarına dair bir irade beyanı söz konusu değildir. Takip sırasında senetler zamanaşımına uğramış, bu husus icra hukuk mahkemesince de tespit edilerek davacı tarafça genel haciz yoluyla takip 27.06.2014 tarihinde başlatılmıştır. Davalı senetleri kira borcuna ilişkin olarak verdiğini ve dolayısıyla kira borcu bulunduğunu 02/04/2015 tarihli cevap dilekçesi ile ikrar etmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147. maddesi uyarınca kira bedelleri bakımından 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmakla davacının kira alacağının en geç uyuşmazlığa konu bonoların verildiği 2007 yılı ve öncesine ait olduğu gözetildiğinde icra takip tarihi itibariyle alacak zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.