20. Ceza Dairesi 2017/6322 E. , 2018/1685 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 191/3 maddesi gereğince 1 yıl denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı kanunun 231/8 maddesi gereğince 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2014 tarihli ve 2014/168 esas, 2014/226 karar sayılı kararına müteakip sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine dair İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2016 tarihli ve 2015/449 esas, 2015/297 ek karar sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05/06/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen Dosyadan;
1-Sanık hakkında 30/09/2013 tarihli eylemi nedeni ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28/11/2013 tarihli, 2013/27645 iddianame sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK"nın 191/1, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/11/2014 tarihli ve 2014/168 esas, 2014/226 karar sayılı kararı ile sanık hakkında 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 191/3 maddesi gereğince 1 yıl denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı kanunun 231/8 maddesi gereğince 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3-İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2016 tarihli ve 2015/449 esas, 2015/297 ek karar sayılı kararı ile sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, anılan Kanun’un 231/8. maddesi uyarınca 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/11/2014 tarihli ve 2014/168 esas, 2014/226 sayılı kararını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2016 tarihli ve 2015/449 esas, 2015/497 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Mahkemesince sanık hakkında verilen hapis cezasına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verilmiş ise de:
5237 sayılı Kanun"un 191/2-3. maddesinde yer alan, “(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.” şeklindeki hükümlerde soruşturma aşamasına ilişkin kamu davasının ertelenmesi ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin düzenlendiği bununla birlikte hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme içermediği,
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemenin suç tarihi 2013 olan ve kovuşturmanın devam ettiği somut olayımızda uygulama alanı bulduğu,
5237 sayılı Kanun"un 191/9. maddesinde yer alan, “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklindeki hükmü ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçuna ilişkin verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği,
5271 sayılı Kanun"un 231/8. maddesinde yer alan, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 28/6/2014 YT-6545/72 md.) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,
karar verilebilir. ” şeklindeki düzenleme ile denetim süresinin 5 yıl olarak yukarıda belirtilen denetimli serbestlik tedbirlerinin düzenlendiği gözetilmeden, ayrıca sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince 1 yıl denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına ve tedbir kararına uygun davrandığından bahisle düşme kararı verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/11/2014 tarihli ve 2014/168 esas, 2014/226 sayılı kararı ile anılan Mahkemenin 2015/449 esas, 2015/497 sayılı ek kararının bozulmasının istenilmesi arz ve dosya birlikte takdim olunur." denilerek İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/11/2014 tarihli ve 2014/168 esas, 2014/226 karar sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede,
6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan denetimli serbestlik tedbirine yalnızca soruşturma aşamasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebileceği, kovuşturma aşamasında suçtan dolayı kurulan hüküm ve 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanılmasının geri bırakılması kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilemeyeceği gözetilmeden Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması kararıyla birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 68. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/11/2014 tarihli ve 2014/168 esas, 2014/226 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 28/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.