20. Ceza Dairesi 2017/6331 E. , 2018/1684 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."in hakkındaki, İstanbul 7. Çocuk Mahkemesi’nin 03/10/2016 tarihli, 2016/121 esas ve 2016/327 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28/06/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
A)İstanbul 6. Çocuk Mahkemesi’nin 14/12/2012 tarihli ve 2012/222 esas, 2012/25 sayılı kararı ile 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği, itiraz edilmeyen kararın 03.01.2013 tarihinde kesinleştiği,
B)İstanbul 6. Çocuk Mahkemesi’nin 10/03/2015 tarihli ve 2012/222 esas, 2012/25 sayılı kararı ile tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranıldığı gerekçesiyle kamu davasının 6545 sayılı yasa ile değişiklik öncesi TCK"nın 191/5 ve CMK"nın 223/8 maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verildiği,
C) 20.10.2014 tarihinde üzerinde yakalanan uyuşturucu madde nedeniyle sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.02.2015 tarihli Kamu Davası Açılmasının Ertelenmesine karar verildiği,
D)İstanbul 7. Çocuk Mahkemesi"nin 03.10.2016 tarihli ve 2016/121 esas, 2016/327 sayılı kararı ile sanık hakkında tedavinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle TCK 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 7. Çocuk Mahkemesinin 03/10/2016 tarihli ve 2016/121 esas, 2016/327 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Kanun’un 191/5. maddesinde yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda suça sürüklenen çocuk hakkında İstanbul 6. Çocuk Mahkemesinin 14/12/2012 tarihli ve 2012/222 esas, 2012/25 sayılı tedavi ve denetimli serbestlik kararının 03/01/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 20/10/2014 tarihinde uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçunu işlediği ve bunun denetimli serbestlik kararının ihlali niteliğinde olup, eylemin ayrıca bir suç oluşturmadığı gözetilmeden yazılı şekilde suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 7. Çocuk Mahkemesinin 03/10/2016 tarihli ve 2016/121 esas, 2016/327 sayılı kararının bozulmasının istenilmesi arz ve dosya birlikte takdim olunur" denilerek İstanbul 7. Çocuk Mahkemesinin 03.10.2016 tarihli 2016/121 esas ve 2016/327 karar sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Konunun Değerlendirilmesi:
Dosya kapsamına göre,
1- İstanbul 6. Çocuk Mahkemesi’nin 14/12/2012 tarihli ve 2012/222 esas, 2012/25 sayılı kararı ile 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen ve itiraz edilmemesi nedeniyle 03.01.2013 tarihinde kesinleşen karara ilişkin sanık hakkında, tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranması nedeniyle hakkında İstanbul 6. Çocuk Mahkemesi’nin 10/03/2015 tarihli ve 2012/222 esas, 2012/25 sayılı kararı ile kamu davasının 6545 sayılı yasa ile değişiklik öncesi TCK"nın 191/5 ve CMK"nın 223/8 maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verilmişse de; 20.10.2014 tarihinde üzerinde yakalanan uyuşturucu madde nedeniyle sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca denetimli serbestlik kararının ihlali nedeniyle İstanbul 6. Çocuk Mahkemesi’nin 14/12/2012 tarihli ve 2012/222 esas, 2012/25 karar sayılı dosyasına ihbarda bulunmak yerine 19.02.2015 tarihli Kamu Davası Açılmasının Ertelenmesine karar verilmesine, tedavinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle de İstanbul 7. Çocuk Mahkemesi"nin 03.10.2016 tarihli ve 2016/121 esas, 2016/327 sayılı kararı ile TCK 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına karar verilmesinde,
2-5237 sayılı Kanun’un 191/5. maddesinde yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda erteleme süresi içerisinde 20.10.2014 tarihinde “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlediği ve bunun denetimli serbestlik kararının ihlali niteliğinde olup ayrıca bir suç oluşturmayan eylem hakkında yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Karar:Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; İstanbul 7. Çocuk Mahkemesi"nin 03.10.2016 tarihli ve 2016/121 esas, 2016/327 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 28.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.