Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/904
Karar No: 2021/2112
Karar Tarihi: 01.11.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/904 Esas 2021/2112 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/904
Karar No : 2021/2112

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Sendikası
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2016/3117, K:2020/3306 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 17/04/2015 tarih ve 29329 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin ve bu maddeye dayalı olarak ülke genelinde öğretmenlere danışman öğretmenlik statüsü verilmesine ilişkin işlemlerin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2016/3117, K:2020/3306 sayılı kararıyla;
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43, 45 ve 56.; 17/04/2015 tarih ve 29329 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 4, 15, 16 ve 18. madde hükümlerine yer verildikten sonra,
02/03/2016 tarih ve E.2456947 sayılı Olur ile yürürlüğe giren Aday Öğretmen Yetiştirme Sürecine İlişkin Yönergeyle, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarına aday öğretmen olarak atananların yetiştirme sürecine ilişkin usul ve esasların belirlendiği, bu kapsamda, yetiştirme süreci, yetiştirme programı, çalışma programı, il/ilçe millî eğitim müdürlerinin görevleri, yetiştirme süreci koordinatörünün görevleri, eğitim kurumu yöneticilerinin görevleri, danışman öğretmenin belirlenmesi, danışman öğretmenlerin görevleri ve aday öğretmenlerin görevlerine yönelik olarak anılan Yönerge ile ayrıntılı düzenleme yapıldığı,
1739 sayılı Kanun'a göre öğretmenliğin, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir uzmanlık/ihtisas mesleği olarak tanımlandığı, buna bağlı olarak, öğretmenlerin bu görevlerini, Türk Millî Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü olduklarının vurgulandığı,
1739 sayılı Kanunla da öğretmenliğin özel ihtisas mesleği olduğu kabul edilerek, öğretmenlik mesleği için birtakım özel şartların getirildiği, bu kapsamda, öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak niteliklerin Millî Eğitim Bakanlığınca tespit olunacağının hükme bağlandığı,
Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde danışman öğretmenliğin tanımlandığı, 15. ve devamı maddelerinde, adaylık işlemleri, performans değerlendirmesi ve sürece ilişkin görev ve sorumlulukların belirlendiği, Aday Öğretmen Yetiştirme Sürecine İlişkin Yönergeyle de, aday öğretmen olarak atananların yetiştirme süreci ve programı, danışman öğretmenin belirlenmesi, danışman öğretmenlerin görevleri gibi konularda düzenlemeler yapıldığı,
Bu durumda; eğitim ve öğretim hizmetinin yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden sorumlu olan Millî Eğitim Bakanlığınca, danışman öğretmenlik müessesinin, Devletin eğitim öğretim işlerini yapmakla ve bu süreci yönetmekle sorumlu olan öğretmenlerin mesleki başarısının, kişisel yeterlik düzeyinin ve mesleğe ilişkin tutumlarının geliştirilmesi ve dolayısıyla aday öğretmenlerin en iyi şekilde yetiştirilmelerini sağlamak amacıyla getirilmesi, “öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen” şeklinde düzenlenen kariyer basamakları arasında yer almaması ve diğer öğretmenlerden ayrı bir özlük hakkı, mali durum farklılaşması ya da unvan verilmesinin söz konusu olmaması hususları göz önüne alındığında, dava konusu düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı olarak ülke genelinde öğretmenlere danışman öğretmenlik statüsü verilmesine ilişkin işlemlerde, hukuka ve üst hukuk normları ile kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, danışman öğretmenliğin hukuki alt yapısı bakımından sakat olduğu, kanunlarda ne statüsü ne de unvanının mevcut olduğu, her yönüyle belirsiz, eksik ve ölçüsüz yetkiler öngören bir Yönetmelikle, hatta içerik olarak Yönerge ile düzenlenmeye çalışıldığı; danışman öğretmen olmak isteyen öğretmenler için herhangi bir duyuru ya da başvuru usulü bulunmadığı, bunun imkan ve fırsat eşitliğine aykırı olduğu; danışman öğretmenlerin, okul müdürü tarafından tam bir serbesti içinde belirlendiği, kariyer ve liyakat ilkeleri hiçe sayılarak anılan belirleme işlemlerinin gerçekleştirildiği; bazı öğretmenlerin danışman öğretmen olmak istememelerine rağmen zorla seçildikleri, bunun angarya yasağı ilkesine aykırılık oluşturduğu; bazı sendika üyelerine öncelik verildiği; dava konusu Yönetmelik ve Aday Öğretmen Yetiştirme Sürecine İlişkin Yönerge dışında, danışman öğretmenlerin görevleri, yetkileri, kapsamı, özlük, unvan durumu, mali durumları ve genel statüsü hakkında başkaca mevzuatta hüküm bulunmadığı; teoride yararlı olabilecek uygulamanın, mevcut haliyle hukuken sakat oluşu nedeniyle yeniden tüm yönleriyle esaslı olarak düzenlenmesi ve işaret ettikleri eksikliklerin giderilmesi için iptalinin gereklilik arz ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 1739 sayılı Kanun'un 56. maddesi hükmü gereğince eğitim ve öğretim hizmetinin, Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Bakanlıklarının sorumlu tutulduğu; öğretmenlik mesleğinin özel bir ihtisas mesleği olduğu, aday öğretmenlerin yetiştirilmesine büyük önem verildiği, bu kapsamda da aday öğretmenlerin en iyi şekilde yetiştirilmesi için getirilen yeniliklerden birisinin de danışman öğretmenlik müessesi olduğu, bu düzenlemeler ile danışman öğretmenin, bilgi ve tecrübelerini aday öğretmene aktardığı; düzenlemelerde danışman öğretmenin ne şekilde görevlendirileceği, görev ve sorumluluklarının ayrıntılı olarak düzenlendiği; danışman öğretmenlerin diğer öğretmenlerden ayrı bir özlük hakkı, mali durum farklılaşması ya da unvan verilmesinin söz konusu olmadığı; ülke genelinde, danışman öğretmen potansiyelini belirlemek ve bunları hizmet içi etkinlikleriyle danışmanlık görevinde donanımlı hale getirmek amacıyla farklı tarihlerde yazılan yazıların tüm valiliklere gönderildiği, bu yazılar doğrultusunda danışman öğretmen vasıflarını taşıyan 98.500 öğretmen arasından 57.033 öğretmenin, Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci Danışman Öğretmen Eğitimi Seminerine katılımının sağlandığı, bu eğitimlere katılan yaklaşık 27.000 öğretmenin de danışman öğretmen olarak belirlendiği; tüm işlemlerin Anayasa ve yasaların vermiş olduğu görev, yetki ve sorumluluk içerisinde meri mevzuat hükümlerine göre tesis edildiği, davacı iddialarının hukuki dayanaktan yoksun, soyut ve haksız olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 10/11/2020 tarih ve E:2016/3117, K:2020/3306 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 01/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi