Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan hükümlü ... hakkında Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 17/02/2015 tarihinde, 2014/1096 esas ve 2015/214 sayılı kararı ile verilen kararın kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/09/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
A) Sanık hakkında Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 17/04/2013 tarihli 2010/2828 esas ve 2013/497 karar sayılı kararı ile TCK’nın 191/2 maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği ve itiraz edilmeyen kararın 31/05/2013 tarihinde kesinleştiği,
B) Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 08/04/2014 tarihli yazısıyla sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadığının bildirilmesi üzerine Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 17/02/2015 tarihinde 2014/1096 esas ve 2015/214 karar sayılı kararı ile TCK’nın 191/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kanun yararına bozma talebine konu kararın verildiği,
C) Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 05/11/2015 tarihinde 2014/1096 esas ve 2015/214 karar sayılı ek kararı ile hükmün infazının durdurulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında “Kullanmak iyin uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayih Tiirk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi geregince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasina dair Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/04/2013 tarihli ve 2010/2828 esas, 2013/497 sayılı kararına müteakip, sanığın hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine, 6545 sayılı kanun ile değişiklikten önceki 5237 sayili Turk Ceza Kanunu"nun 191/1, 62/1 ve 50/1-a maddeleri uyarinca 6.000 Türk lirasi adli para cezasi ile cezalandırılmasına ilişkin Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/1096 esas, 2015/214 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Mahkemenin gerekçeli kararında delillerin degerlendirilmesi ve gerekçe kısmında; "sanık hakkında daha önceden herhangi bir tedavi ve tedbir uygulanmadığından amir hüküm olarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" denildikten sonra aynı gerekçeli kararın hüküm kısmında sanığın cezalandırılmasına karar verildikten sonra, gerekçe kısmında belirtilmesine rağmen 5271 sayılı yasanın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmemesi karşısında mahkemenin kararındaki gerekçe ile hükümde çelişki oluşturmasında isabet görülmemiştir" denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/1096 esas, 2015/214 sayılı kararın bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede;
“28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir” biçimindeki düzenleme dikkate alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 17/02/2015 tarihinde 2014/1096 esas ve 2015/214 karar sayılı 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 28.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.