Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13213
Karar No: 2021/14076
Karar Tarihi: 21.10.2021

5607 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/13213 Esas 2021/14076 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/13213 E.  ,  2021/14076 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Nakil araçlarının iadesine ilişkin kararlara yönelik yapılan incelemede;
    Yakalanan kaçak sigara miktarı dikkate alınarak 5607 sayılı Yasanın 13/1 ve 5237 sayılı TCK"nun 54. maddelerine göre araçların iadesine ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan iade kararlarının ONANMASINA,
    II- Sanıklar ... ve ..."ın iddianamede 1. olay olarak gösterilen 07.02.2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz isteminin incelenmesinde;
    07.02.2013 tarihinde sanıklar ... ve ... tarafından kargodan teslim alınan kolilerde 142 karton kaçak sigara ele geçen sigaralara yönelik, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanıklar ... ve ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihlerinde yürürlükte olan düzenleme;
    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
    Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6.fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3.İşkence (Madde 94, 95),
    4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7.Parada sahtecilik (Madde 197),
    8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
    9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
    10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11.Rüşvet (Madde 252),
    12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
    14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar Kanunu"nun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74"üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 Esas, 2013/599 Karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı

    Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.
    Bu itibarla,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanıklar ... ve ... hakkında 07/02/2013 suç tarihli eylem açısından beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    III- Sanık ... hakkında iddianamede 1. olay olarak gösterilen 07.02.2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    07.02.2013 tarihinde sanıklar ... ve ... tarafından kargodan teslim alınan kolilerde 142 karton kaçak sigara ele geçtiği, ele geçen sigaraların kargo gönderi belgesine göre Serhan Demir tarafından gönderildiği, yapılan araştırmaya göre Serhan Demir"in ..."in kardeşi olduğunun anlaşıldığı ve olay tarihinde hayatta olmadığı, sanık ..."in aşamalarda alınan savunmalarında kaçak sigaralarla ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın müsnet suçtan mahkumiyetini gerektirir delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    IV- Sanık ..."ın iddianamede 2., 4. Ve 5. olay olarak gösterilen 18/02/2013, 06/03/2013 ve 13/03/2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    18.02.2013 tarihinde Muavin ... ile yolcu otobüsünde yolcu olarak bulunan ..."ın araçtan aldıkları sigaraları ..."ın arabasına aktarırken müdahale edilerek yapılan aramada 565 karton kaçak sigara ele geçtiği, 06/03/2013 tarihinde yolcu otobüsünde yapılan aramada ..."ya ait 113 karton gümrük kaçağı sigara ele geçtiği, 13/03/2013 tarihinde gönderici ... alıcı Adil Kartol olan gönderiye kargo şubesinde postada el koyma suretiyle el konularak yapılan aramada 357 karton kaçak sigara ele geçtiği anlaşılmakla; ele geçen gümrük kaçağı sigaralara yönelik, .... Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanık ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,
    İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihlerinde yürürlükte olan düzenleme;

    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
    Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6.fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3.İşkence (Madde 94, 95),
    4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7.Parada sahtecilik (Madde 197),
    8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
    9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
    10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11.Rüşvet (Madde 252),
    12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
    14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar Kanunu"nun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74"üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 Esas, 2013/599 Karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.

    Bu itibarla,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanık ... hakkında 18/02/2013, 06/03/2013 ve 13/03/2013 suç tarihli eylemler açısından beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    V- Sanık ..."ın iddianamede 3. olay olarak gösterilen 20/02/2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    20.02.2013 tarihinde yolcu otobüsü yolcularını indirdikten sonra yıkama alanında iken yapılan aramada araç şoförü ..."a ait 200 karton kaçak sigara ele geçtiği, ele geçen sigaralara yönelik,... Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanık ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,
    İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihlerinde yürürlükte olan düzenleme;
    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
    Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6.fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3.İşkence (Madde 94, 95),
    4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7.Parada sahtecilik (Madde 197),
    8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
    9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
    10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11.Rüşvet (Madde 252),
    12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),

    14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar Kanunu"nun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74"üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 Esas, 2013/599 Karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.
    Bu itibarla,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanık ... hakkında 20/02/2013 suç tarihli eylem açısından beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    VI- Sanıklar ... ve ..."ın iddianamede 5. olay olarak gösterilen 13/03/2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    13.03.2013 tarihinde gönderici ... alıcı Adil Kartol olan gönderiye kargo şubesinde postada el koyma suretiyle el konularak yapılan aramada 357 karton kaçak sigara ele geçtiği, ele geçen sigaralara yönelik, .... Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanıklar ... ve ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,
    İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihlerinde yürürlükte olan düzenleme;

    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
    Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6.fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3.İşkence (Madde 94, 95),
    4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7.Parada sahtecilik (Madde 197),
    8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
    9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
    10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11.Rüşvet (Madde 252),
    12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
    14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar Kanunu"nun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74"üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 Esas, 2013/599 Karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.

    Bu itibarla,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanıklar ... ve ... hakkında 13/03/2013 suç tarihli eylem açısından beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    VII- Sanık ..."nın iddianamede 5. olay olarak gösterilen 13.03.2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    13.03.2013 tarihinde göndericisi ... alıcı Adil Kartol olan kolilere postada el koyma suretiyle el konularak yapılan aramada 357 karton kaçak sigara ele geçtiği, sanık ..."nın aşamalarda alınan savunmalarında kaçak sigaralarla ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, sanığın müsnet suçtan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    VIII- Sanık ..."nın iddianamede 6. olay olarak gösterilen 05.04.2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    05.04.2013 tarihinde ... adına kayıtlı araçta yapılan aramada gizli bölmede 888 karton kaçak sigara ele geçtiği, ele geçen sigaralara yönelik,... Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanık ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,
    İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihlerinde yürürlükte olan düzenleme;
    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
    Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6.fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,

    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3.İşkence (Madde 94, 95),
    4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7.Parada sahtecilik (Madde 197),
    8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
    9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
    10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11.Rüşvet (Madde 252),
    12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
    14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar Kanunu"nun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74"üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 Esas, 2013/599 Karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.
    Bu itibarla,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanık ... hakkında 05/04/2013 suç tarihli eylem açısından beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    IX- Sanıklar ... ve ..."ın İddianamede 1.ve 8. olay olarak gösterilen 07/02/2013, 30/05/2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Olay tarihleri olan 07.02.2013, 30/05/2013 tarihlerinde yakalanan gümrük kaçağı sigaralar yönünden sanıkların eylemlerinin arada hukuki kesinti bulunmadığı da dikkate alınarak zincirleme suç kabul edilip haklarında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre ise;
    1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3- Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    4- TCK’nın 52/4.maddesi uyarınca taksit miktarının 4"ten az olamayacağı gözetilmeden 30/05/2013 tarihli eylemleri yönünden sanıklar hakkındaki adli para cezasının 2 taksitte ödenmesine karar verilmesi,
    5- Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6- Sanık ..."ın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
    7- Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

    Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    X- Sanık ..."nın İddianamede 2., 4. ve 8. olay olarak gösterilen 18/02/2013, 06/03/2013 ve 30/05/2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Olay tarihleri olan 18.02.2013, 06/03/2013 ve 30/05/2013 tarihlerinde yakalanan gümrük kaçağı sigaralar yönünden sanığın eylemlerinin arada hukuki kesinti bulunmadığı da dikkate alınarak zincirleme suç kabul edilip haklarında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre ise;
    1) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3) Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    4) TCK’nın 52/4.maddesi uyarınca taksit miktarının 4"ten az olamayacağı gözetilmeden 30/05/2013 tarihli eylemi yönünden sanık hakkındaki adli para cezasının 2 taksitte ödenmesine karar verilmesi,
    5) Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6)Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    XI- Sanık ..."ın İddianamede 2. olay olarak gösterilen 18/02/2013 suç tarihli eylemi ile Sanık ..."ın iddianamede 3. Olay olarak gösterilen 20/02/2013 tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;

    1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3) Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    4) Sanık ... yönünden;
    Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelenen dosyada suç tarihinin 20.02.2013, iddianame düzenleme tarihinin 20.11.2013 olduğu,
    Dairemizin 2021/10843 Esas numarasında kayıtlı, .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/49 Esas, 2014/747 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 28/10/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 07/01/2014 olduğu,
    Halen derdest olan .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/613 Esas sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 30/04/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 04/11/2013 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    5) Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6) Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık ..."ın ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    XII- Sanık ..."ın ve ..."nın İddianamede 6. olay olarak gösterilen 05/04/2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3) Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    4) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelenen dosyada suç tarihinin 05.04.2013, iddianame düzenleme tarihinin 20.11.2013 olduğu,
    Sanık ... yönünden;
    .... Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesi 07/03/2017 Tarih 2017/569E. 2017/543K. Sayılı ilamı ile İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşen Esas numarasında kayıtlı, .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/269 Esas, 2014/482 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 06/04/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 16/01/2014 olduğu,
    Sanık ... yönünden;
    Yargıtay ...Ceza Dairesi 23/06/2020 tarihli 2019/4027 E. 2020/8202 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/531 Esas, 2014/34 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 08/10/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/11/2013 olduğu,
    Yargıtay 19. Ceza Dairesi 31/03/2021 tarihli 2019/10000 E. 2021/4030 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/441 Esas, 2014/51 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 03/10/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/11/2013 olduğu,


    Suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK.nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyalar celp edilerek incelenmesi, eylemlerin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen dosya yönünden cezanın mahsubuna karar verilmesinin gözetilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    5) Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6) Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    7) Suça konu nakil aracının 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin ve ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    XIII- Sanık ..."ın İddianamede 9. Ve 10. olay olarak gösterilen 20/07/2013 ve 18/08/2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Olay tarihleri olan 20/07/2013, 18/08/2013 tarihlerinde yakalanan gümrük kaçağı sigaralar yönünden sanığın eylemlerinin arada hukuki kesinti bulunmadığı da dikkate alınarak zincirleme suç kabul edilip haklarında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre ise;
    1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, sanık hakkında temel cezada TCK"nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,

    3) Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    4) Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    5) Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6) Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    XIV- Sanık ... Tanrıverdi"nin iddianamede 8. olay olarak gösterilen 30.05.2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    30.05.2013 tarihinde yol kenarında bekleyen yolcu otobüsünden araca kaçak sigara aktarılırken müdahale edilerek 179 karton kaçak sigara ele geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanık ... Tanrıverdi"nin aşamalarda alınan beyanlarında suçlamaları kabul etmediği anlaşılmakla, ele geçen kaçak sigaraları temin ettiği hususunda mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    XV- Sanıklar ... ve ..."nın iddianamede 9. Ve 10. olay olarak gösterilen 20/07/2013 ve 18/08/2013 suç tarihli eylemlerine ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Olay tarihleri olan 20/07/2013, 18/08/2013 tarihlerinde yakalanan gümrük kaçağı sigaralar yönünden sanıkların eylemlerinin arada hukuki kesinti bulunmadığı da dikkate alınarak zincirleme suç kabul edilip haklarında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre ise;
    1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3)Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, sanıklar hakkında temel cezada TCK"nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
    4)Sanık ... yönünden;
    Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelenen dosyada suç tarihinin 20.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin 20.11.2013 olduğu,
    Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9650 E. 2020/12664 K. Sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen ..... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/126 Esas, 2014/370 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 08/10/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 13/02/2014 olduğu,
    Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3249 E. 2020/8887 K. Sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/661 Esas, 2014/62 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 17/08/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 08/10/2013 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    5) Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    6) Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    7)Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    8) Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    9) 20/07/2013 tarihli olayda kullanılan 38 TH 070 plakalı nakil aracının iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığının tespiti için kayıt maliki Beşir Direk duruşmaya çağrılıp dinlenmeden yazılı şekilde müsadere kararı verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,

    XVI- Sanık ..."in iddianamede 10. olay olarak gösterilen 18/08/2013 suç tarihli eylemine ilişkin kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3) Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, sanık hakkında temel cezada TCK"nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
    4) Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    5) Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanunun fıkra numarasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    6) Hükümlerden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    7) Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi