Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/36414 Esas 2016/3119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/36414
Karar No: 2016/3119
Karar Tarihi: 22.02.2016

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/36414 Esas 2016/3119 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık tehdit suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilerek hükmün kesinleşmesi kararlaştırılmıştır. Mahkeme kararı incelendiğinde, sanığın tehdit eylemi ile ilgili dile getirilen iddia ve savunmaların ve bu eylemin kanuna uygun olarak işlendiğinin duruşma sonucu saptandığı görülmüştür. Kararın hukuka aykırı herhangi bir yönü olmadığı, sanığın temyiz iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin bazı ibarelerini iptal etmesi sebebiyle, yerel mahkeme hükmünde yer alan bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakma uygulaması dayanaksız kalmıştır ve kararın bu kısmı düzeltilmek zorunda kalınmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 53. maddesi üzerinde değişiklik yapılmasına sebep olan Anayasa Mahkemesi'nin 2015/85 sayılı kararıdır. Bu karar sonucunda, hükümlünün hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak seçim ve siyasi haklardan yoksun kalması engellenmiştir. Karar 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca oybirliğiyle verilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2013/36414 E.  ,  2016/3119 K.
"İçtihat Metni"

##########
MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi
##########
##########
##########
SUÇ : Tehdit
##########
HÜKÜM : Mahkumiyet
##########
##########

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

##########
##########
##########
##########
##########



##########

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.