Esas No: 2021/189
Karar No: 2021/2120
Karar Tarihi: 01.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/189 Esas 2021/2120 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/189
Karar No : 2021/2120
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/57136, K:2020/4169 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/57136, K:2020/4169 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... esasına kaydedildiği ve Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin E: ... sayılı dosyasına sunulan 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ... nolu GSM hattı ile 05/09/2014 - 20/02/2015 tarihleri arasında ... IMEI numaralı telefon ile ByLock uygulaması için kiralanan IP üzerinden ByLock uygulamasına 80 farklı günde 2509 kez bağlantı kurduğu, anılan program için kiralanan IP adresine sahip sunuculara bağlanıldığı, 09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise imajı incelenen diz üstü bilgisayara, bir adet iPhone telefon bağlanarak değişik tarihlerde dosya transferi veya medya paylaşımı amacıyla kullanıldığı ve bu bilgisayar ile bağlantı kurduğu telefonda 'ByLock' uygulamasının kullanıldığının değerlendirildiği tespitlerine yer verildiği; davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı;
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının, FETÖ/PDY terör örgütünün Adalet Bakanlığı ve Hakimler ve Savcılar Kurulunda etkin olduğu dönemde yargı içerisinde önemli ve etkin bir görev olan müfettiş olarak görevlendirilmesinin diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2802 sayılı Kanun'a uygun bir soruşturma açılmadan, savunma alınmadan meslekten çıkarılmasına karar verildiği; davalı idarece dosyada hiçbir belge ve delil olmadan karar verildiği, işlem tesis edildiği tarih esas alınarak hukukilik denetiminin yapılması gerektiği; yasaların geriye yürümezliği ilkesinin görmezden gelindiği; hakkındaki idari yaptırım tasarrufuna 16/07/2016 tarihinde 2802 sayılı Kanun koşulları ile başlanıldığı, devamının da aynı şekilde getirilmesi gerektiği, bunun yetkide ve usulde paralellik ilkesinin gereği olduğu; yapılan işlem ile tarafsızlık ilkesinin, adil yargılanma hakkının, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edildiği; görülmekte olan ceza davasının neticesi beklenmeksizin karar verilmesinin ve ceza dosyası içeriğindeki lehe delillerin kararda yer verilip tartışılmaksızın özetlenerek karara alınmasının hukuka aykırı olduğu; hakkında ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı'nın bulunmadığı; tanık ifadelerinin somut bilgi içermeyen tahmin, zan ve yoruma dayalı, soyut ve afaki olduğu, suçlamadan kurtulma ya da ceza indirim beklentisiyle verilmiş olduğu, itibar edilemeyeceği; atamalarının FETÖ/PDY terör örgütünün etkisiyle yapıldığının kabul edilmesinin, bu atamaların örgütle irtibatın ve iltisakın delili olarak gösterilmesinin isabetsiz olduğu; temyize konu kararda, demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği şeklindeki tespite herhangi bir delil bulunmadan hukuka aykırı karar verildiği; hukuka aykırı işlem nedeniyle bu işleme karşı açılan davanın reddedilmiş olmasına dayalı olarak parasal haklarına ilişkin kısmının da bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 07/10/2020 tarih ve E:2016/57136, K:2020/4169 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 01/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.