Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25267
Karar No: 2016/3106
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/25267 Esas 2016/3106 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2015/25267 E.  ,  2016/3106 K.

    "İçtihat Metni"


    Bedelsiz senedi kullanma, tehdit, hakaret ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, ...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/11/2014 tarihli ve 2014/15698 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik, müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii .... Sulh Ceza Hakimliğinin 29/12/2014 tarihli ve 2014/1494 değişik iş sayılı kararının, ...Bakanlığı tarafından, tehdit suçu yönünden kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/05/2015 gün ve 183186 sayılı istem yazısıyla Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilen dava dosyası, 28.09.2015 tarihli görevsizlik kararıyla Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun"un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, tehdit suçu yönünden yapılan değerlendirmede,..."in tanık olarak alınan beyanında, şüpheli ...’ın müştekiye "seninle görüşeceğiz" dediğini beyan ettiği, mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Bedelsiz senedi kullanma, tehdit, hakaret ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2014 tarihli kararıyla, isnad edilen suçların hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, tarafsız tanık beyanının bulunmadığı ve delil yetersizliği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, müştekiler vekilinin karara süresinde itirazı üzerine, mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 29/12/2014 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyerek, reddeden merci kararının hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” gereğince, isteme konu edilen ve Dairemizin görev alanına giren tehdit suçuyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.

    Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.

    Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.

    CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Bu durum delil değerlendirmesini gerektirir. Diğer bir deyişle Cumhuriyet savcısı elde edilen delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu kanaatine varırsa dava açacak, aksi durumda takipsizlik kararı verecektir. Bu nedenle savcının delilleri değerlendirme yetkisi vardır. Aksi durumun kabulü her ihbar veya şikayet üzerine Cumhuriyet savcısının kamu davası açmasını, delil takdirinin ise mahkemeye bırakılmasını gerektirir ki bu kabul lekelenmeme hakkıyla bağdaşmayacak ve kanunun ruhuna uygun düşmeyecektir.

    İnceleme konusu somut olayda; müşteki ...... Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde, şüphelilerin sahibi olduğu şirkette pazarlamacı olarak çalıştığını, 03.06.2014 tarihinde pazarlamada kullandığı araçta yapılan sayımda 2.500 TL açığının bulunduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığını, aynı gün açığı olduğu iddia edilen parayı ödemediği için işyerinde bulunan aracına el konulduğunu, bu aracı aynı gün polis vasıtasıyla teslim aldığını, şüpheli ..."ın kendisine "şerefsiz, haysiyetsiz", "Ben adam tutar seni sakat bırakırım, git para bul" diyerek hakaret ve tehdit ettiğini, ayrıca şirkete girerken teminat senedi olarak imzalayıp boş olarak verdiği senedin, iddia edilen açığı kapatmaması halinde icraya konulacağının söylendiği gerekçesiyle şikayetçi olduğu, şirketin yetkilisi olan şüphelilerin ise, şirket çalışanı olan ... Dizman"ın müşterilerden para tahsil etmesine rağmen, malları teslim etmediğine ilişkin şikayet üzerine, ..."nın kullandığı araçta yapılan sayımda ve müşterilerle yapılan görüşme sonucu düzenlenen cari hesap tutanaklarına göre, zimmetine para geçirdiğini tespit ettiklerini ifade ederek ... hakkında şikayetçi oldukları,... Cumhuriyet Başsavcılığının 15.12.2014 tarihli iddianamesiyle ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığı görülmektedir.
    Kanun yararına bozma isteminde, şüpheli ..."ın,..."ya "seninle görüşeceğiz" dediğinin tanık..."in beyanıyla anlaşıldığından, takipsizlik kararının bu noktadan hatalı olduğu gerekçesiyle, merci kararının tehdit suçu yönünden kaldırılması istenilmektedir.

    Tanık..."in 04.06.2014 tarihli kolluk ifadesi incelendiğinde, şüpheli..."ın ..."ya hitaben, " 2.500 TL olan borcun 25.000 TL"ye çıktı. Birazdan cari hesapları ortaya dökerek bu 25.000 TL"yi senden alacam, seninle görüşecez." dediğinin iddia edildiği görülmektedir.

    Şüpheli Erdal"ın söylediği iddia olunan "seninle görüşecez" sözü, sair tehdit olarak kabul edildiğinden bu suçun unsurlarının incelenmesi gerekmektedir.

    5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde tehdit suçunun temel şekli düzenlenmişken, sair tehdit suçuna ilişkin 2. cümlesinde "sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise" ibaresine yer verilerek, sair tehdidin "kötülük bildirimi" tarzında yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeden hareketle hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifadenin, sair tehdit olarak kabul edilebilmesi için açık bir kötülük bildirimi ve niyetini içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanabilecek ifadeler, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir.

    İnceleme konusu somut olay bu açıklamalar ışığında bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şüpheli ..."ın söylediği iddia olunan "2.500 TL olan borcun 25.000 TL"ye çıktı. Birazdan cari hesapları ortaya dökerek bu 25.000 TL"yi senden alacam, seninle görüşecez." sözlerinin “gerçek bir tehdit” niteliğinde olmayıp, alacağın tahsili için yasal yollara başvurma niyetinin açıklanması niteliğinde olduğu, ayrıca dosyada yer alan dilekçe içeriklerine göre de, müşteki ... aleyhine icra işlemlerine başlanıldığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.

    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi