Esas No: 2021/311
Karar No: 2021/2124
Karar Tarihi: 01.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/311 Esas 2021/2124 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/311
Karar No : 2021/2124
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2017/463, K:2020/4507 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2017/463, K:2020/4507 sayılı kararıyla;
Davacının, 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin E: ... sayılı dosyasında, davacının ... no.lu GSM hattı ile 24/09/2014-14/12/2014 tarihleri arasında ... ve ... numaralı IP adreslerine bağlanarak Bylock serverine giriş yaptığı ve Bylock baz kayıtları ile HTS baz kayıtlarının karşılaştırılmasında her iki baz kaydının da uyumlu olduğunun tespit edildiği; davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden, davacı tarafından ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulasının yüklendiğinin anlaşıldığı;
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına ve ev abiliği yaptığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü soruşturmaları kapsamında işlem gören ve Bylock abonelik bilgileri mevcut olan çok sayıda şahıs ile yaptığı görüşmeleri içerir HTS kayıtlarının, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idare tarafından önce işlem tesis edilip sonradan delil arandığı, sonradan elde edildiği ileri sürülen delillerin dava dosyasına sunulduğu; dava konusu işlemin, 23/07/2016'da ihdas edilen ve salt bu tarihten sonraki olaylara uygulanabilecek müphem suç ve cezaların geçmişe yürütülerek uygulanması suretiyle, savunma hakkı tanınmadan tesis edildiği hâlde, kanun hükümlerinin anlamı, kapsamı ve amacı konusunda yanılgıya düşülerek karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; yargısal denetimin işlemin tesis edildiği andaki hukuki duruma göre yapılması gerektiği hâlde, işlem tarihinde sebepsiz olan işleme, ikame edilen delillerle hukuki uygunluk kazandırılamayacağı; hakkındaki ithamların maddi gerçeklikle ilişkisinin bulunmadığı; ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin mevcut olmadığı; içeriği bulunmayan HTS kayıtlarının aleyhe delil niteliğinin bulunmadığı; bir kısım itirafçının hakkındaki ithamlarının maddi gerçeklikle ilgisinin bulunmadığı, hukuken geçerli herhangi bir veri, delil ya da emarenin dosya kapsamında yer almadığı; Anayasa'nın, savunma hakkının münhasıran kullanılacağı süreyi de belirleyen “savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez” hükmü karşısında, yüksek mahkemenin, davacıya dava hakkı verilmiş olmasının savunma hakkının kullandırılmamış olmasından kaynaklanan eksikliği telafi edeceği şeklindeki karar gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu; yüksek mahkemenin gerekçesiz kanaatinin aksine, 6749 Sayılı Kanun'un 3. maddesinin 1. ve 3. fıkraları ile 4. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa'nın 139, 15 ve 13. maddelerine aykırı olduğu, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine götürülmesinde hukuki zaruret bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra; davacının, Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi, duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yerinde görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 20/10/2020 tarih ve E:2017/463, K:2020/4507 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 01/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.