Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2020/1061
Karar No: 2021/3410
Karar Tarihi: 01.11.2021

Danıştay 5. Daire 2020/1061 Esas 2021/3410 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1061
Karar No : 2021/3410

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...

İstemin Özeti : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ... Şubesinde Şef yardımcısı olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı yazıyla bildirilen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yönetim Komitesinin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle uğradığı zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; ceza yargılaması neticesinde hakkında beraat kararı verildiği, adil yargılanma hakkına aykırı hareket edildiği, herhangi bir idari soruşturma yapılmadığı, savunma hakkı tanınmaksızın işlem tesis edildiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, üniversite yıllarının bir kısmında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatının olduğu ancak 2006 yılından sonra hiçbir bağının kalmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4/1-(g) maddesinde, terör örgütleri veya Milli Güvenlik Kurulu'nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile üyeler arasındaki bağın sübut derecesinde ortaya konulmasının aranmadığı, idarece yapılacak değerlendirmenin yeterli görüldüğü, benzer nitelikteki davalarda mahkemelerce ret kararı verildiği, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce ... İdare Mahkemesi kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan, Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; "...ayrıca davacının ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/4 esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığı göz önüne alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı..." hususu hükme esas alınmış ise de, salt bu durumun davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca olağanüstü tedbir niteliğinde bir idari yaptırım olarak kamu görevinden çıkarılmalarına karar verilen kamu görevlileri hakkında bu olağanüstü tedbirin sebebini oluşturan eylem ve davranışların niteliği ve mahiyeti itibariyle aynı zamanda ceza hukuku bakımından da suç oluşturması halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) uyarınca ''Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak'' suçundan ceza soruşturması ve kamu davası açıldığı da görülmüştür.
667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca bir kamu görevlisi hakkında terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti olmasa da bu terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmasına yönelik olağanüstü idari tedbirin uygulanabilmesi karşısında, anılan kamu görevlisi hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan açılan ceza davasında beraat kararı verilmiş olmasının, ilgili hakkında anılan olağanüstü tedbirin hukuka uygunluğu yönünden yürütülen yargılama faaliyeti için bağlayıcı olmayacağı açıktır.
Bu durumda, somut olayda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile davacı hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliği gerekçesiyle beraat kararı verildiği görülmüş ise de, davacının terör örgütüne üyelik suçundan beraat etmiş olmasının, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunup bulunmadığı yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına hukuki engel oluşturmayacağı gibi idari yargılama yönünden bağlayıcılığı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin yukarıda bahsedilen kararında yer alan;
''...Sanık alınan savunmasında özetle; 2003 yılında ODTÜ Matematik Bölümüne başladığını, barınma gereksinimi için yurt çıkmaması üzerine 3.Sınıfın başlangıcı olan 2006 yılına kadar o zaman ışık evleri olarak adlandırılan evlerde kaldığını, evde kaldığı süre içerisinde hatırladığı kadarıyla Maltepe Dershanesi öğrencilerinin eve getirildiğini, onlara matematik dersi verdiğini, sigara kullandığını, küpe taktığını, saç uzattığını, bunların sorun oluşturduğunu, ev yöneticileri ile arasında doku uyuşmazlığı oluştuğunu, 3.sınıfın başında ise ODTÜ yurduna geçtiğini, sonraki yıl da ODTÜ matematikte sınıf arkadaşı olan ... ile 100. Yıl İşçi Bloklarında ev tuttuğunu, ...'ın arkadaşı olan bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyan ... isimli bir şahsın da kendileri ile beraber kaldığını, ...'ın da cemaat evlerinde kaldığını ancak aynı evde kalmadıklarını, 2006 yılından sonra ışık evleri ve cemaat ile bir irtibatının kalmadığını, 2008 yılında ...'ın kaldığı evi kendisine devrettiğini, bu evin FETÖ ile bir ilgisinin olmadığını, ... ve ... 'ı ise tanımadığını, 09/09/2014 tarihinde Bankasyada hesap açtırdığını, 2.000 TL para yatırdığını, 1.500 TL'sini çekmiş olduğunu, 500 TL para kaldığını, onu da 2015 yılı ilk çeyreğinde alarak hesabı kapattığını, vadeli hesap olup kendisine de getirisi olduğunu, bu hesabı açma nedenininin bankanın evine yakın olması ve tasarruf amaçlı olduğunu, beyan etmiştir.
-Hakkında FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında şüpheli sıfatı ile işlem yapılan tanık ...'ün mahkememizce alınan beyanında; sanığı lise yıllarından tanıdığını, 2005-2006 yıllarında cemaat evinde kendileri ile ilgilenenlerden birisi olduğunu, abilerinin bir üstü olduğunu düşündüğünü, 2006 yılından sonra kendisini görmediğini, beyan etmiştir.
-Hakkında FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında şüpheli sıfatı ile işlem yapılan tanık ...'ın mahkememizce alınan beyanında; 2005-2006 yıllarında ev imamlığı yaptığını, sanığın da evlerine gelip gittiğini, sanığın 2006-2007 yıllarında hem evden sorumlu olduğunu hem de lise 3 öğrencileri ile ilgilendiğini, 2007 yılından sonra irtibatının devam edip etmediğini, bilmediğini, beyan etmiştir.
-Hakkında FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında şüpheli sıfatı ile işlem yapılan tanık ... 'ın mahkememizce alınan beyanında; 2005 yıllarında sanığın lise öğrencilerini getirip ders vermesini istediğini ve öğrencilerin takibini yaptığını, kendisi cemaat evinde kalırken sanığın kendisinin evine gelip gittiğini, ... 'in ders verdikleri lise öğrencileri ile ilgili kendisine sorular sorduğunu, kendisinin cemaat evinden ayrılıp ayrı bir eve geçtiğini, ... ile ara sıra görüşürken sanığın da cemaatten ayrıldığını ve 2 yıldır bekar evinde kaldığını söylediğini, sonra kendisinin kaldığı eve taşındığını, okulu bitirince eşyalarını ona devrettiğini, cemaat evinde kaldıkları sürede sanığın abileri olarak geçtiğini, beyan etmiştir.
-Hakkında FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında şüpheli sıfatı ile işlem yapılan tanık ...'nın mahkememizce alınan beyanında; sanığı 2003 yılından beri tanıdığını, kendisi ile Sincan'da cemaat evinde tanıştığını...
...-Sanığın eşi tanık ...'nın alınan beyanında; eşi ile 13 ay flört ettikten sonra 2014 yılı Ekim ayında evlendiklerini, evlendikten 3 ay sonra hamile olduğunu öğrendiğini, evdeki altınları evde bırakmamak gerektiğini düşündüğünü, eşi ile konuştuğunu, faizsiz bankacılık nedeniyle bozdurarak Bankasya'ya yatırmaya karar verdiklerini, daha sonra eşinin bedelli askerliği nedeniyle parayı çekip askerliğe yatırdıklarını, kendisinin ya da eşinin FETÖ bağlantısı olmadığını, kendisi hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığını, beyan etmiştir.
Yapılan araştırmalar neticesinde, sanığın 10.09.2014 açılış tarihli Bankasya hesabının bulunduğu ve aynı tarihte bu hesaba 2000 TL yatırıldığı ve katılım hesabı açıldığı, birer ay ara ile 1000 ve 500 TL paranın çekildiği, bakiyenin Ekim ayında 2000 TL, 2014 Kasım ayında 514 TL, Aralık ayında 516 TL olduğu, hesapta başkaca işlem bulunmadığı, 05.06.2015 tarihinde 526 TL bakiyenin hesaptan çekilerek hesabın kapatılmış olduğu görülmüştür.
Sanıktan ele geçen dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile ... marka tabletin internet geçmişinde 09.11.2016 tarihinde bilirkişi raporu ile ... marka tabletin internet geçmişinde 09.11.2016 tarihinde www. ... .org isimli web sayfasına erişim sağlandığı...'' tespitleri ile bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının örgüte ait evlerde kaldığı ve evden sorumlu kişi olduğu, yine örgüte ait evde kaldığı dönemlerde lise öğrencileri ile ilgilendiği ve bu öğrencilere ders çalıştırdırdığı, örgüt liderinin talimatı sonrasında örgütün amacına hizmet eden bir finans kuruluşu olan Bankanın mali durumuna destek olmak amacıyla hesap açarak para yatırdığı anlaşıldığından, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi