16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7788 Karar No: 2019/2273 Karar Tarihi: 01.04.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/7788 Esas 2019/2273 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası, 296 ada 14 parsel sayılı taşınmazla davacıya ait 296 ada 13 parsel sayılı taşınmazların arasındaki ortak sınırın kadastro sırasında belirlendiği gibi olmadığı iddiasına dayanıyordu. Yapılan keşifte, davacının iddiasına konu bölümün 20.10.2011 günlü teknik bilirkişi raporunda sarı renkle boyalı olarak gösterilen bölüm olduğunun belirlenmesine rağmen mahkeme, davacının taşınmazının yer değiştirdiği iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma ilamında, mahkemenin yapmış olduğu keşif sırasında gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığı belirtilerek, eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu nedenle, davacının iddiasına konu taşınmaz bölümünün kimden kaldığı, kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hukuki sebeple ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması gereklidir. Ayrıca, davalının çekişmeli taşınmazı tespitten sonra satın aldığı durumda iyi niyetli 3. kişi olup olmadığının araştırılması, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmaz bölümünün
16. Hukuk Dairesi 2016/7788 E. , 2019/2273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın 296 ada 14 parsel sayılı taşınmazla davacıya ait 296 ada 13 parsel sayılı taşınmazların arasındaki ortak sınırın kadastro sırasında belirlendiği gibi olmayıp 296 ada 14 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan bir bölüm yerin davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, yapılan keşifte de davacının dava ettiği bölümün 20.10.2011 günlü teknik bilirkişi raporunda sarı renkle boyalı olarak gösterilen bölüm olduğunun belirlendiğine göre, mahkemece bu bölüm hakkında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği halde davacının, taşınmazının yer değiştirdiği iddiasını kanıtlayamadığı şeklindeki gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla bozma ilamı lehine olan taraf lehine usulü müktesep hak teşkil eder. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmün uyulan bozma ilamında; “mahkemece yapılan keşifte davacının dava ettiği bölümün 20.10.2011 günlü teknik bilirkişi raporunda sarı renkle boyalı olarak gösterilen bölüm olduğunun belirlendiği açıklanarak mahkemece bu bölüm hakkında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi” gereğine değinildiği halde; mahkemece yapılan keşifte; davacının iddiasına konu bölümün kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın zilyetliğinin ne zamandan beri kim tarafından hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, bir diğer ifade ile davacı lehine dava konusu taşınmaz bölümünün bulunduğu taşınmazın tespit tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmiştir. Eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ziraat mühendisi bilirkişi ile uzman fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından; davacının iddiasına konu taşınmaz bölümünün kimden kaldığı, kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hukuki sebeple ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davalının çekişmeli taşınmazı tespitten sonra satın aldığı göz önüne alınarak iyi niyetli 3. kişi durumunda bulunup bulunmadığı araştırılmalı, tanık ve bilirkişi beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmaz bölümünün niteliği ve kullanım durumu yönünden rapor alınmalı, fen bilirkişisine ise keşfi takibe ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.