7. Ceza Dairesi 2021/19746 E. , 2021/14068 K.
"İçtihat Metni"
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun"a muhalefet eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 19/12/2017 tarihli ve 91717869-305.02-E.17/11 yazısı ile uygulanan 20.766,00 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun reddine ilişkin ...Sulh Ceza Hakimliğinin 05/02/2018 tarihli ve 2018/180 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 23/02/2018 tarihli ve 2018/1617 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 01/03/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2021 tarihli ve KYB. 2021/30361 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; kabahatlinin "..." adresinde Kurumdan izin almadan iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinde bulunması gerekçesiyle hakkında 20.776,00 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına karar verildiği; kabahatlinin başvurusu üzerine Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 05/02/2018 tarihli ve 2018/180 değişik iş sayılı kararı ile idari yaptırım kararında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden başvurunun reddine karar verilmiş ise de; 4904 sayılı Kanun"un "İdari para cezaları" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasının a bendinde, "Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle; Kurumdan izin almadan iş ve işçi bulmaya aracılık yapan gerçek veya tüzel kişilere yirmi bin Türk lirası, tekrarı hâlinde kırk bin Türk lirası, bu kapsamda hizmet alan işverenlere on bin Türk lirası, idari para cezası verilir." şeklinde yer alan düzenleme karşısında, somut olayda idari para cezasına dayanak olan tespit tutanağında; Poyraz Danışmanlık yetkilisi kabahatli ile yapılan görüşmede yabancı uyruklu şahısların zorunlu sağlık sigortası ile ilgili danışmanlık hizmeti verdiğini beyan ettiğinin belirtildiği, kabahatlinin de başvuru dilekçesinde tarafına uygulanan idari para cezası karar tutanağında belirtilen "... Danışmanlık" adı altında bir iş yeri olmadığını, belirtilen adreste ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. adı altında sigortacılık faaliyeti gösterdiğini, daha sonra ... adresine taşındığını, vergi levhasından da anlaşılacağı üzere iş yerinin faaliyet alanının sigorta işlemleri olduğunu, yabancı uyruklulara sadece zorunlu sağlık sigortası ile ilgili işlemler tesis ettiğini belirtmesi karşısında, kabahatlinin Kurumdan izin almaksızın iş ve işçi bulmaya aracılık ettiğine dair bir tespit bulunmaksızın düzenlenen idari para cezasının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle başvurunun kabulü ile idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
Kabule göre de;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 31. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Kanun yoluna başvuru dolayısıyla oluşan bütün masraflar ve vekâlet ücreti, başvurusu veya savunması reddedilen tarafça ödenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, kararına itiraz edilen kurum yararına vekâlet ücreti tayin olunması gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I)Kanun yararına bozma ihbarnamesindeki kabule göre bozma nedenine yönelik yapılan değerlendirmede;
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309-310.maddelerinde düzenlenen “Kanun Yararına Bozma” olağanüstü kanun yollarındandır.
Kanun yararına bozma yasa yolu; istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi sebebiyle dar kapsamlı olup her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
Bu olağanüstü kanun yolunun amacı, ülke sathında uygulama birliğini sağlamak ve farklı uygulamalar sebebiyle oluşabilecek kayıpların önlenmesi açısından kabul edilmiş bir olağanüstü kanun yolu olup, ikinci bir temyiz yolu değildir.
Eylemin subutuna yönelik delillerin değerlendirilmesi ve takdire yönelik konular ile şahsi hakka ilişkin konularda Kanun Yararına Bozma olağanüstü kanun yoluna başvurulamayacağı gerek Ceza Genel Kurulu gerekse daire kararlarıyla kabul edilmiştir.
Bu itibarla şahsi hak niteliğindeki kararına karşı yapılan başvuru reddedilen idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik Kanun Yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE,
II)Kanun yararına bozma ihbarnamesindeki asıl bozma nedenine yönelik yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesindeki içeriğindeki asıl bozma nedenine yönelik hususlar yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 23.02.2018 tarih, 2018/1617 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli hakkında uygulanan idari yaptırım kararının kaldırılmasına, 12.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.