2. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/995 Karar No: 2008/18038
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/995 Esas 2008/18038 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2008/995 E. , 2008/18038 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Satışın İptali
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.25.12.2008 KARŞI OY YAZISI
Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi; aile konutuyla ilgili, konutun kaybı sonucunu doğuran hukuki işlemin geçerliliğini, diğer eşin “açık rızasına” bağlamıştır. Kanun, “açık rızadan” söz ettiğine göre, rıza beyanının, hiçbir duraksamaya meydan bırakmayacak ve tefsire ihtiyaç göstermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Örtülü (zımni) rıza yada işleme onay verildiğine delalet eden bir takım davranışlardan çıkartılan rıza işleme geçerlilik kazandırmaz. Bu konuda rızası gereken eşin, yapılan işlemi bildiği halde ses çıkarmamış olması da, işleme onay verdiğini göstermez. Kanun koyucu zımni rızayı yeterli görseydi, “diğer eşin rızasından” söz etmekle yetinir, “açık rıza” demezdi ve rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmaksızın kendisine rıza verilmeyen eşe, hakime başvurma imkanı (TMK. m.194/2) tanımaya da gerek duymazdı. Olayda, aile konutu, hak sahibi olan davalı eş tarafından davacı eşin rızası alınmadan 27.3.2007 tarihinde diğer davalılara devredilmiş, sonradan da bu rıza alınmamıştır. Bu durumda devir işlemi geçersizdir. Tapu kütüğünde konutla ilgili bir şerh bulunmadığına göre, devralanların iyiniyetli olması durumunda kazanımları korunur. (TMK. m.1023) Bu konudaki iyiniyet, yapılan işlemin aile konutuyla ilgili ve işlemi yapanın evli olduğunu bilip bilmemekle ilgilidir. Toplanan deliller, devralan davalıların iyiniyetli olduklarını da göstermemektedir. O halde, devir işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması düşüncesindeyim. Değerli çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyorum.