4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/993 Karar No: 2018/5491 Karar Tarihi: 18.09.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/993 Esas 2018/5491 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/993 E. , 2018/5491 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/03/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/11/2015 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 19/06/2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının iddialarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 10. maddesinin 3. fıkrasına göre, manevi tazminat davalarının tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre maktu olarak belirlenir. Şu durumda, manevi tazminat istemine ilişkin davanın tümden reddine karar verildiğine göre davalı taraf yararına hüküm altına alınacak vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi olarak tayin edilmesi isabetli olmamış ise de bu yanılgının giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca kararın vekalet ücretine ilişkin bölümünün düzeltilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının (5) nolu bendinde yer alan “5.800,00 TL” ibaresinin silinerek yerine “1.500,00 TL” yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.