4. Ceza Dairesi Esas No: 2015/28854 Karar No: 2016/3003 Karar Tarihi: 22.02.2016
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/28854 Esas 2016/3003 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hakaret ve tehdit davasında, sanıkların suçlu bulunarak mahkumiyetleri karara bağlandı. Hükümlerden birine itiraz yolunun açık olması sebebiyle bu hükmün değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Temyize konu olan tehdit eylemlerinin sanıklar tarafından işlendiği ve kanıtlarla desteklendiği kabul edildi. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına karar verildi. TCK'nın 53. maddesinde yer alan (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarının, infaz aşamasında gözetilebileceği belirtildi. Sonuç olarak, sanıkların temyiz talepleri reddedildi ve mahkeme kararları onandı. Kanun maddeleri; TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi.
4. Ceza Dairesi 2015/28854 E. , 2016/3003 K. "İçtihat Metni"
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hakaret eylemlerinden kurulan hükümlerin niteliğine göre karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu, Anlaşıldığından, sanıklar ... ve ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, 2- Tehdit eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık .. katılanların babası ve eşi olan ... alacağının bulunması ve alacağın katılanlardan istenmesi, sanık ... katılan .. ile telefonda tartıştığının ve hakaret içerir sözler söylediğinin, sanıkların gece vakti 22.30 sıralarında alacaklarını istemek için gittiğinin anlaşılması karşısında, haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye itibar edilmeyerek yapılan incelemede; Sanıklara yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sonuç ceza 2 yıl 7 ay 7 gün hapis yerine 1 yıl 19 ay 7 gün olarak eksik belirlenmiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği, Anlaşıldığından sanıklar ... ve ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.