14. Ceza Dairesi 2019/2992 E. , 2019/12285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01.03.2018 gün ve 2017/202 Esas, 2018/132 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi gereğince takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2. madde ve fıkrasında yer alan “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır” ve 5271 sayılı CMK"nın 34/2. madde ve fıkrasında bulunan “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda aynı Kanunun 291/1. maddesindeki temyize ilişkin on beş günlük kanuni sürenin belirtilmesinin yanı sıra süresinde verilen temyiz dilekçesiyle talep edildiği takdirde gerekçeli hükmün tebliğinden işlemeye başlayan yedi günlük süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesi verilmesinin zorunlu olduğuna dair CMK’nın 295/1. maddesinin de yer alması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle sanık müdafisinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek gereği görüşüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin anılan hükme ilişkin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Mağdurun aşamalardaki çelişkili beyanları, cinsel istismar eyleminin organ sokmak suretiyle gerçekleştirildiği iddia edilmesine rağmen alınan doktor raporlarında buna dair tıbbi bulguya rastlanılmayıp, konunun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiğinin belirtilmesi ve mağdurun olay sonrası sanığı teşhisine ilişkin kolluk personelince hazırlanan 27.03.2017 günlü yakalama tutanağının içeriği itibarıyla yetersiz olması karşısında, ilk derece mahkemesi tarafından öncelikle anılan tutanağı düzenleyen zabıt mümzilerinin temin edilerek polis merkezi amirliğinde bulunan mağdurun anılan yere kardeşini sormak üzere gelen sanığı ne şekilde teşhis ettiği, eylemin gerçekleştirildiği söylenen ev adresinin nasıl belirlendiği, bu tespitin tutanak tanziminden önce mi yoksa sonra mı yapıldığı hususlarında beyanlarının alınması ve sanığın aşamalarda suç tarihinde gün boyu tanık ..."le birlikte olduğunu beyan ettiği göz önüne alınarak sanık ile ..."in, olay tarihi olan 18.03.2019 günü kullandıkları cep telefonu numaralarının belirlenmesiyle anılan tarihte bu numaralardan alınan sinyal bilgilerine istinaden bulundukları yerleri gösterir baz istasyonu bilgilerinin ilgili kurumdan temin edilmesinden sonra toplanacak delillere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddedilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen iddianame ile ilk derece ve Bölge Adliye Mahkemesindeki duruşmalarda verilen esas hakkındaki mütalaalarda sanığın 5237 sayılı TCK"nın 103/2. maddesi gereğince cezalandırılması talep edildiği halde, aynı Kanunun 103/2. maddesinin ikinci cümlesinin uygulanmasına yönelik usulüne uygun ek savunma hakkı verilmeden 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 30.10.2018 gün ve 2018/1327 Esas, 2018/1904 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 07.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.