Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/7635 Esas 2019/2267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7635
Karar No: 2019/2267
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/7635 Esas 2019/2267 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, Hazine ile davalı arasında yaşanan taşınmaz yüzölçümü tartışmasına ilişkindir. Davacı Hazine, kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, davalı taşınmazda ise artış meydana geldiğini öne sürerek, miktar fazlası olarak belirtilen kısmın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ancak komisyon kararı ile yüzölçümü belirlenen taşınmazların tescili gibi bir hatalı karar verilerek, infazda tereddüt yaratıldığına karar vermiştir. Ancak yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek yoktur. Karar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca yapılması gereken doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gerekliliğini vurgulamaktadır.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi
16. Hukuk Dairesi         2016/7635 E.  ,  2019/2267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ



    KARAR



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 1070 parsel sayılı 5.530,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 335 ada 43 parsel numarasıyla ve 4.426,20 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı iken yargılama sırasında intikal yoluyla adına tescil edilen eski 1069 parsel sayılı 20.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 335 ada 50 parsel numarasıyla ve 21.369,01 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiş; bilahare itiraz üzerine 335 ada 50 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü Komisyon Kararı ile 20.999,08 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, davalı taşınmazda ise artış meydana geldiğini, 1982 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında Hazineye ait eski 1070 (yeni 335 ada 43) parsel sayılı taşınmazın eski 1069 (yeni 335 ada 50) parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olarak bırakıldığını, uygulama sırasında bu hususa riayet edilmeksizin davalı taraf adına 999,08 metrekare fazla tespit yapıldığını, bu kısmın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, Hazine adına tescilinin zorunlu olduğunu ileri sürerek miktar fazlası olarak belirtilen kısmın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 335 ada 43 ve 50 parsel sayılı taşınmazların uygulama tutanağı gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Çekişmeli 335 ada 50 parsel sayılı taşınmazın tespitten sonra komisyon kararı ile yüzölçümü yeniden belirlendiği halde, hüküm yerinde komisyon kararına atıf yapılmaksızın taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline dair karar verilmesi suretiyle infazda tereddüt yaratılması isabetsiz ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2. paragrafının hüküm yerinden çıkarılarak yerine; “Dava konusu ... 335 ada 43 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi; 335 ada 50 parsel sayılı taşınmazın ise komisyon kararı gibi tesciline” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.