Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/4924 Esas 2019/5916 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4924
Karar No: 2019/5916

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/4924 Esas 2019/5916 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, süpermarket için kullanılan araçların ortak alanda bulunan su kanallarına zarar vererek hasar bırakmasından dolayı açılan davada, mahkeme 7.000 TL hasar bedelinin ödenmesine karar vermiştir. Ancak davalının temyiz itirazı üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, davalının mal sevkiyatı için ayrılan özel yerin krokiye bağlanmadığı ve iş yerinin mahiyetine ilişkin incelemenin yeterli yapılmadığı gerekçesiyle davanın tekrar incelenmesi gerektiği sonucuna vararak hükmü bozmuştur. Mahkemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51. ve 52. maddeleri yönünden bir değerlendirme yapmadan karar vermesinin yanlış olduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi, hukuka aykırı bir fiilin veya sözleşmeye aykırı davranışın bir zarar doğurmasından dolayı zarar gören tarafın, zararının birinci derecede veren tarafından tazminini talep edebileceğini düzenler.
- Aynı Kanun'un 52. maddesi ise, zarar gören tarafın, zararının tazmini talebine karşı veren tarafın, zararın oluşmayacağını veya kendisinden kaynaklanmadığını kanıtlamadığı sürece, zararın kendisinden kaynaklandığı varsayılır.
20. Hukuk Dairesi         2019/4924 E.  ,  2019/5916 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, ... numaralı bağımsız bölümün daval..... tarafından kiralanarak ... Süpermarket olarak kullanıldığını, süpermarkete ait malların nakliyesi için transpalet ve forklift araçlar kullanmakta olup bu araçların kullanılması ve süpermarkete ait servis ve alışveriş arabalarının ağır yüklü olması nedeniyle .... .... AVM ortak alanlarında bulunan su kanallarına zarar vererek bunların eğilip özelliğini kaybetmesine, zemin ve duvarların zarar görmesine neden olduğunu, bu durumun .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/42 D.iş dosyası ile tespit edildiğini, D.iş dosyasında sunulan raporda meydana gelen zararın 7.000 TL olduğunun belirlendiğini, hasar bedelinin ödenmesi için karşı tarafa noterden ihtar gönderdiklerini ancak bedelin ödenmediğini, bu nedenlerle 7.000,00 TL zararın ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 22/01/2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 12.650,00 TL"ye artırarak dava dilekçesini ıslah etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının incelenmesinde, drenaj ve ızgara sisteminin zarar gördüğü, bu sistemin yaya ve bisiklet kullanımına uygun olduğu, davalının mal sevkiyatı ve sergi için özel yerinin olduğu ancak bu yer yerine yaya için ayrılan yeri kullandığı ve bu alanı kullanması nedeniyle zararın oluştuğunun belirtildiği anlaşılmakta ise de mevcut bilirkişi raporlarında davalıya ait mal sevkiyatına ilişkin mimari yerlerin krokiye bağlanarak gösterilmediği gibi davalı işyerinin mahiyeti gereğince müşterilerinin satın aldıkları malları taşıması için ayrıca bir yerin olup olmadığının da belirlenmediği, ayrıca anayapıdaki diğer işyerleri yönünden genel ve soyut ifadeler ile ağır yük taşıyan işyerinin bulunmadığının belirtilmekle yetinildiği ve bu hususta denetime elverişli bir incelemenin yapılmadığı, raporlardaki genel ve soyut ifadelerle yetinildiği, oluşan zararın tamamen davalı kullanımından kaynaklandığının dosya kapsamı ile tespit edilemediği, oluşan zarar yönünden yıpranma payının etkisinin olup olmadığının mevcut raporlarda incelenmediği ve mahkemece 6098 sayılı TBK"nın 51. ve 52. maddeleri yönünden bir değerlendirme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, açıklanan hususlarda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak denetime elverişli rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.