13. Hukuk Dairesi 2018/1573 E. , 2018/5560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, emlakçılık işi yaptığını, davalıya ait evin satışı için davalı ile aralarında 11.03.2011 tarihli komisyon sözleşmesi imzalandığını, kendisi tüm edimlerini ifa ettiği halde davalının kendisi devre dışı bırakarak sözleşmeye konu evini dava dışı şahsa sözleşme süresi içinde sattığını, buna göre sözleşmenin ilgili maddesi gereğince alıcı ve satıcı tarafından ödenmesi gereken komisyon ücreti olan % 6+KDV tutarını ödemekle yükümlü olduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin 5.900,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ile davalıya ait evin satışı hususunda komisyon sözleşmesi imzalandığını, davalının kendisini devre dışı bırakarak sözleşme konusu evi dava dışı üçüncü kişiye satması nedeniyle sözleşme gereği hem alıcının hem de satıcının ödemesi gereken komisyon ücretinden sorumlu olduğunu ve komisyon ücretlerinin tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15.2.2017 tarih ve 2015/14672 E.-2017/1814 K.s.lı bozma ilamında ‘’ Her ne kadar mahkemece, davacının edimlerini yerine getirdiği ve sözleşmenin geçerli olduğu dönemde davacı emlakçının devre dışı bırakılarak taşınmazın satılması nedeniyle % 6 komisyon bedelinin tahsiline karar verilmiş ise de; taraflar arasında Türk Borçlar Kanununun 520. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olan 11.03.2011 tarihli sözleşme gereğince, davalı tarafından taşınmazın satış bedelinin % 3’ü+KDV oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Davalının, davacı komisyoncuyu devre dışı bırakarak taşınmazı satmış olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 6’ü + KDV oranında tellallık ücretinin % 3’ü, davalı alıcı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalının satıcı sıfatıyla sözleşme gereğince üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Bunun dışında satış bedelinin geri kalan % 3’ü oranındaki kısmının ise cezai şart niteliğinde bulunduğunun kabulü gereklidir. Davalı tacir olmadığından, TBK"nun 182/son (eski BK 161/son) maddesine göre hakim fahiş gördüğü cezai şartları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir.
Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde, davalının, davacı komisyoncuyu devre dışı bırakarak taşınmazı satması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 6+KDV oranındaki ücretinden davalı tarafından ödenmesi gereken % 3 tellallık ücreti dışında kalan cezai şart niteliğinde % 3’ü oranındaki miktardan BK".nun 161/son maddesi gereğince indirim yapılarak kalan miktardan davalının sorumlu tutulması gerekirken, mahkemece, az yukarıda açıklandığı gibi yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, cezai şart bedelinde indirim yapılarak 5.900,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 11.3.2011 tarihli komisyon sözleşmesinde, taşınmazın satış bedeli 250.000,00 TL olarak belirlenmiş ve satıcı olan davalı tarafından davacının devre dışı bırakılarak taşınmazın satışının yapılması durumunda sözleşmede kararlaştırılan satış bedeli üzerinden %6+KDV komisyon ücreti ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bozma ilamında da belirtildiği üzere, bu ücretin % 3’ü davalı satıcının ödemesi gereken tellalık ücreti, diğer %3’ü ise davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle ödemesi gereken cezai şart bedelidir. Davaya konu ... 8. İcra Müdürlüğünün 2011/12629 E. sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine 11.3.2011 tarihli komisyonculuk sözleşmesine istinaden 15.000,00 TL asıl alacak ve 2.700,00 TL KDV olmak üzere toplam 17.700,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince, davalının sözleşme gereğince ödemesi gereken satış bedelinin % 3’ü oranındaki cezai şart niteliğindeki miktardan BK".nun 161/son maddesi gereğince indirim yapılması sonucu kalan miktar ile davalının sözleşme gereğince ödemesi gereken %3 tellallık ücretinin kalan bu miktara eklenerek hesaplanacak miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek sadece cezai şart niteliğindeki alacak üzerinden indirim yapılarak kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 35,90 TL harcın istek halinde davacıya, 100,76 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.