15. Ceza Dairesi 2018/4664 E. , 2020/2474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 37/1 maddesi delaletiyle 157/1, 62/1, 52/2-4,58/1-6-7 ve 53.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma içerikli ilamı üzerine, dosyanın yerel mahkemece uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı ve temyiz dışı sanık ... hakkında bozma ilamı öncesi verilen Büyükçekmece 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/42-2016/130 sayılı ve 01/03/2016 tarihli mahkumiyete ilişkin hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiği dikkate alınarak, adı geçen temyiz dışı sanık hakkında verilen 24/04/2018 tarihli hükmün yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, temyizin kapsamının sanık ... hakkında verilen hükümle sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Katılan ...’ın, babası olan diğer katılan ...’ın yetkilisi olduğu şirket adına kayıtlı olan aracı internet üzerinden satışa çıkarması üzerine, galericilik yapan sanığın, katılan ...’i arayıp kendisini ... ismiyle tanıtarak söz konusu aracı satın almak istediğinı beyan ettiği ve adı geçen katılan ile aracın satışı konusunda 60.000 TL karşılığında anlaşıp kendisi ile buluştuğu, katılanın araç bedelini istemesi üzerine sanığın, yeğeni olduğu söylediği bir kişiyi kuyumcuya gönderdiği izlenimi yaratıp, altınları ve dövizlerini bozduracağını, katılana parayı EFT yoluyla göndereceğini söyleyerek kendisinden hesap bilgilerini aldığı, akabinde noter işlerinin aksamaması için katılandan aracın noter satışının yapılmasını istediği, araç bedelinin gönderileceğini düşünen katılanın söz konusu aracı sanığın yanında çalışan temyiz dışı sanık ... ...’e kayden devrettiği, bunun üzerine sanığın, temyiz dışı sanıklarla birlikte bir akrabasının trafik kazası geçirdiği bahanesiyle katılanı oyalayıp kendisine 5.000 TL verdiği, temyiz dışı sanık ... ...’in de katılana teminat amacıyla 56.000 TL bedelli senet verdiği, buna rağmen sanığın katılana aracın geri kalan satış bedelini ödemediği gibi kısa süre içerisinde söz konusu aracın temyiz dışı sanık ...’a devredilmesini sağlayarak haksız menfaat elde ettiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, senet sureti, fotoğraf teşhis tutanağı, noterde düzenlenen araç satış sözleşmesi, uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
01/03/2016 tarihli ilk hükümde sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının TCK’nın 52/4 maddesi uyarınca aylık 24 eşit taksitle sanıktan tahsiline karar verildiği ve bu hükmü sadece sanığın temyiz ettiği dikkate alınarak, taksit sayısına ilişkin bu hususun CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık açısından kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, sanık hakkında verilen adli para cezasının aleyhe olacak şekilde aylık 20 eşit taksitle sanıktan tahsiline hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin kısımda bulunan “ 20 eşit taksitle” ibarelerinin çıkarılıp, yerine “ 24 eşit taksitle” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.