İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanıklar müdafiilerinin yasal süresinden sonra yaptığı ve hükmolunan sonuç ceza miktarı itibariyle de koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Bedelsiz senedi kullanma suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24/03/1989 gün ve 1998/1 Esas, 1989/2 Karar sayılı içtihadında açıklandığı üzere senedin bedelsiz kaldığının ya da anlaşmaya aykırı kullanıldığının yazılı delille ispatı zorunlu ise de; dosyada yer alan ve ... Noterliğince düzenlenen 11/09/2007 tarihli ibranamenin bu kapsamda yazılı delil olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA, Tefecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Birden fazla kişiye, birden çok kez kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı; sanıklar hakkında kazanç elde etmek amacıyla ..."e ödünç para verdikleri iddiasıyla tefecilik suçundan açılan .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/139 Esas sayılı dava dosyasının derdest olması halinde, bu dava ile birleştirilme imkanının araştırılması, birleştirilmesine gerek görülmemesi veya karara çıkmış olması halinde onaylı bir örneğinin dosya içerisine alınması suretiyle, suç tarihlerine ve hukuki kesinti oluşup oluşmadığına göre, sanıkların her iki dosyadaki eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceğinin nazara alınmaması, Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.