Sanık M.A.."ın inceleme dışı bırakılan sanık H.K. ile birlikte mağdurlar C. A. ve O. B.."a karşı işlemiş oldukları nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı TCY’nın 149/1-a-c, 150/2, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 9 ay 10 gün hapis, mağdur M. Ç."a karşı işlemiş oldukları nitelikli yağma suçundan ise, 5237 sayılı TCY"nın 149/1-c, 35/2, 150/2, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin, Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.03.2007 gün ve 315-79 sayılı hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 07.10.2010 gün ve 19122-15589 sayı ile, “sanıkların mağdur M. Ç."a karşı yağma eyleminde ellerinde silahtan sayılan kırık cam parçası bulunduğu halde 5237 sayılı TCY"nın 149. maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır” eleştirisi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, 05.05.2011 gün ve 146394 sayı ile;
“Sanık M.A."ın yaşı nedeniyle iddianamede TCY"nın 31/2. maddesinin uygulanması, diğer suç ortağı hakkında ise TCY"nın 31/3. maddesinin uygulanması talep edilmiş ise de, hükümde, şahıslarda hata ile yanlış uygulama yapılarak, sanık hakkında TCY"nın 31/2. madde yerine, 31/3. madde uygulanarak fazla ceza tayin edilmiştir. Bu nedenle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesindeyiz” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kapsamına göre inceleme, sanık M. A."ın mağdurlar C. A., O.B.ve M. Ç."a yönelik yağma eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanık M. A."ın inceleme dışı bırakılan sanık H.K. ile birlikte, mağdurlar C. A., O. B.ve M. Ç."a karşı yağma suçunu işlediği konusunda uyuşmazlık bulunmayan somut olayda; Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCY"nın 31. maddesinin hangi fıkrasının uygulanması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde;
Nüfus kaydına göre, 11.02.1992 doğumlu olan sanık M. A.’ın, suç tarihleri olan 07.02.2006, 09.02.2006 ve 13.02.2006 günleri itibariyle 12-15 yaş grubunda yer aldığı, 05.05.2006 günlü doktor raporuna göre de suç tarihlerinde fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun belirtildiği, sanık hakkında hüküm verilirken yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCY"nın 31. maddesinin 3. fıkrası ile uygulama yapıldığı anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCY’nın 31. maddesinin ikinci fıkrasına göre, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda yer alan sanıklara verilen cezadan, yaş küçüklüğü nedeniyle 1/2 oranında, aynı Yasa maddesinin üçüncü fıkrasına göre 15-18 yaş grubunda yer alan sanıklara verilen cezadan ise, yaş küçüklüğü nedeniyle 1/3 oranında indirim yapılması gerekmektedir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
07.02.2006, 09.02.2006 ve 13.02.2006 olan suç tarihlerinde 15 yaşından küçük olup, 12-15 yaş grubunda yer aldığı anlaşılan sanık hakkında, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCY’nın 31. maddesinin 2. fıkrası yerine, 3. fıkrası ile uygulama yapılarak fazla cezaya hükmedilmiş olması yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CYUY’nın 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki hükmün, yaş küçüklüğü nedeniyle TCY’nın 31. maddesinin 2. fıkrası ile uygulama yapılmak ve Özel Daire kararındaki eleştiri bölümü de eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.10.2010 gün ve 19122-15589 sayılı onama kararının sanık M. A.yönünden KALDIRILMASINA,
3- Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2007 gün ve 315-79 sayılı hükmünün sanık M.A. yönünden “yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCY’nın 31. maddesinin 2. fıkrası yerine, 3. fıkrası ile uygulama yapılarak fazla cezaya hükmolunması” isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, “sanıkların mağdur M.Ç."a karşı yağma eyleminde ellerinde silahtan sayılan kırık cam parçası bulunduğu halde 5237 sayılı TCY"nın 149. maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır” eleştirisi eklenerek sanık hakkında verilmiş bulunan hükmün;
“a- Sanığın, mağdur C..’e karşı işlediği suçla ilgili olarak; 5237 sayılı TCY’nın 149/1-a-c maddesi uyarınca verilen 10 yıl hapis cezasından, değer azlığı nedeniyle aynı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca 1/2, yaş küçüklüğü nedeniyle 31/2. maddesi uyarınca 1/2 ve 62. maddesi uyarınca ise 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
b-Sanığın, mağdur O..’a karşı işlediği suçla ilgili olarak; 5237 sayılı TCY’nın 149/1-a-c maddesi uyarınca verilen 10 yıl hapis cezasından, değer azlığı nedeniyle aynı Yasanın 150/2. maddesi uyarınca 1/2, yaş küçüklüğü nedeniyle 31/2. maddesi uyarınca 1/2 ve 62. maddesi uyarınca ise 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
c- Sanığın, mağdur M.."e karşı işlediği suçla ilgili olarak; 5237 sayılı TCY’nın 149/1-c maddesi uyarınca verilen 10 yıl hapis cezasından, eylemin teşebbüs aşamasında kalmasından dolayı aynı Yasanın 35/2. maddesi uyarınca 1/2, değer azlığı nedeniyle 150/2. maddesi uyarınca 1/2, yaş küçüklüğü nedeniyle 31/2. maddesi uyarınca 1/2 ve 62. maddesi uyarınca ise 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına” hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına,
Karar verilmek suretiyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2011 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.